Translation of "Benzer" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Benzer" in a sentence and their korean translations:

Güzellik, cennetkuşuna benzer:

아름다움은 천국의 새와 같아요.

Yani benzer zekâya,

동일한 지적능력과

Matematik endişesi olanlarınkine benzer.

신경통 반응과 비슷했을 것입니다.

Ağızlık kısmı ses tellerine benzer

입으로 무는 흡입구가 성대 주름에 해당되고,

Başkalarının benzer şekillerde davranmasını önlemek

비슷한 방식으로 행동하는 사람들을 사전에 예방해서

benzer şekilde tahıl muhafaza ediyorlar,

곡식을 저장하는 방식도 비슷하고

benzer ritüeller, uygulamalar ve davranışlar oluşturduk.

우리가 지구 상 어디에 있는지와 상관 없이요.

Şimdilerde buna benzer olaylar milyonlarca hayat

이와 같은 사례로 수백만명의 목숨을 살릴 수 있으며

Şüphesiz bu ve benzer çalışmalar küçük

물론 이 연구나 비슷한 연구들은 작고

benzer arka planı olan çocuklar seçildi.

비슷한 사회적 배경의 아이들을 관찰했고

Ve daha önce bahsettiğim, benzer türde

이것의 지향적인 목표는

Beynimiz stresi benzer ve asli şekilde işliyor.

우리의 뇌는 비슷한 방법으로 모든 스트레스를 처리합니다.

Bu semboller, benzer düşünen insanları birbirine bağladı

이러한 상징들은 같은 뜻을 가진 사람들을 연결했고

Kıyaslanan benzer dönem sadece bir yıl öncesiydi.

보고되었다는 것을 발견하였습니다.

Benzer şekilde, yüz gözetimi, merkezî bir otoriteye --

마찬가지로, 안면 감시 역시 집중된 권한을 부여합니다.

Kuzey Amerika boyunca buna benzer şeyler yapan

북아메리카에는, 비슷한 작업을 실시하는

şimdi uluslararası organizasyonlar var ve buna benzer şeyler.

지금은 국제 조직 등등이 있습니다.

Bu da toplantıları sadece sıkıcı ve benzer yapmıyor,

이렇게 되면 바보같고 반복적인 모임이 될 뿐만 아니라,

Evet, surimi yengeç etine benzer ama aslında mezgittir.

맞습니다, 연육은 게살처럼 보이지만 사실은 명태죠.

Ve karbon fibere çok benzer bir işlev görür.

탄소 섬유와 비슷하게 작용합니다.

Buna benzer yerler korunabilirse... ...artmaya devam da edebilir.

‎이런 곳이 더 보호된다면 ‎아마 계속 늘어날 겁니다

Asya veya Afrika'da olun, tuz saklama şekliniz benzer

소금을 보관하는 방법도 아프리카나 아시아나 비슷할 겁니다.

Danimarka ve Hollanda da, benzer sistemleri hizmete koydu.

덴마크와 네덜란드는 비슷한 시스템을 도입했습니다.

Benzer şekilde, medeni olmak, iyi biri olmakla aynı şey olamaz,

또한, 예의 바른 것은 친절함과도 같을 수 없습니다.

Gözlerinde bulunan aynaya benzer hücreler var olan düşük ışığı kuvvetlendiriyor.

‎퓨마 눈 속의 거울 같은 세포들이 ‎얼마 안 되는 빛을 증폭시킵니다

Görevdeki 15 yılı boyunca Erdoğan ile benzer güçleri elinde tutmuştur.

15년간 집권하면서 현재 에르도안 대통령과 비슷한 권력을 누렸죠

Siyasetçiler benzer sistemleri İngiltere ve Almanya’da incelediler ve daha sonra benimsediler.

정책 입안자들은 영국과 독일과 비슷한 시스템을 연구했고, 적용했습니다.