Translation of "Artıyor" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Artıyor" in a sentence and their japanese translations:

Etkinliği gittikçe artıyor.

偏桃体の活動はどんどん 盛んになっていきます

Arabaların sayısı artıyor.

車の数が増えている。

Araba sayısı artıyor.

車の数が増えている。

...risk o kadar artıyor.

‎危険は増す

Kitapların fiyatı bugünlerde artıyor.

- 本の値段が最近上がってきている。
- ほんの値段が近頃上がってきている。
- ここのところ書籍の価格が上がっている。

Çalışan kadın sayısı artıyor.

働く女性の数は増えている。

Bu kasabanın nüfusu artıyor.

この町の人口は増加している。

Amerika'nın kent nüfusu artıyor.

アメリカの都市人口は増加しつつある。

Emisyon aslında neden hâlâ artıyor?

なぜ実際 排出は まだ増え続けているのでしょうか?

Büyüdükçe annelerinden talepleri de artıyor.

‎子の成長と共に ‎母親の苦労は増す

Hava karardıkça... ...düşme riski artıyor.

‎暗くなれば ‎落ちる危険も高くなる

Son yıllarda fiyatlar giderek artıyor.

近年物価が徐々に上がっている。

Suç oranı sürekli olarak artıyor.

犯罪率は着実に増加している。

İstatistiklere göre, dünya nüfusu artıyor.

統計によれば世界の人口は増加している。

Alkol tüketimi her yıl artıyor.

アルコールの消費量は年々増えている。

Fiyatlar geçen yıldan beri artıyor.

昨年より物価の上昇が続いている。

AIDS'ten etkilenen insan sayısı artıyor.

エイズで苦しんでいる人の数は増大した。

Vergi reformu için baskı artıyor.

税制改革はの圧力が高まっている。

Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

その町への観光客は年々増えている。

Bu kentin nüfusu yıldan yıla artıyor.

この市は年々人口が増加している。

Trafik kazaları her geçen yıl artıyor.

交通事故は年々増えつつある。

Bu sırada CEO’ların kazançları sürekli olarak artıyor.

それでいてCEOの給料は 上がっていくばかり

Gelirler artıyor, ancak masraflar kadar hızlı değil.

歳入は増えているが経費の増加には追いつかない。

Japonya'da gayrimenkul fiyatları anormal bir biçimde artıyor.

不動産の価格が日本では異常なほどに高騰してきた。

Tatil için yurt dışına seyahat eden öğrenci sayısı artıyor.

休暇を利用して海外旅行をする学生がますます増えている。

İthal arabalar için talep daha düşük fiyatlardan dolayı artıyor.

価格が下がったので輸入車への需要が伸びている。

Çoğu gelişmekte olan ülkelerde kentsel nüfus çok hızlı artıyor.

ほとんどの発展途上国の都会の人口は非常に急激に増加している。

Son çalışmaya göre, Japonların ortalama hayat süresi hâlâ artıyor.

最近の研究によれば、日本人の平均寿命はまだ伸びているそうだ。

Tatillerini yurt dışına seyahat etmek için kullanan öğrencilerin sayısı artıyor.

休暇を利用して海外旅行をする学生がますます増えている。

Dünya nüfusu bir yılda yaklaşık olarak 90 milyon kişi artıyor.

世界の人口は1年に9千万人の割合で膨張している。

Sigara içen insanların sayısı artıyor, bu yüzden kanser yakında ölümün en yaygın nedeni olacak.

タバコを吸う人の数は、増えている。だから、ガンは間もなく、一番多い死因となるだろう。

Dünya nüfusu o kadar hızlı bir şekilde artıyor ki, kırk yıl içerisinde ikiye katlanmış olacak.

世界の人口はどんどん増えているので、40年以内に今の倍になってしまうだろう。