Translation of "Çalışan" in Japanese

0.006 sec.

Examples of using "Çalışan" in a sentence and their japanese translations:

Sen çalışan mısın?

仕事がありますか。

Kurtarmaya çalışan yaşlılar kaldı.

悲惨な貧困から脱しようと 必死にあがいています

Çalışan anneler olmamız ve

仕事を持つ母親として 活発な育ち盛りの男の子を

Çalışan kadın sayısı artıyor.

働く女性の数は増えている。

Fırında çalışan kız şirin.

あのパン屋で働いている女の子は可愛い。

- NASA'da çalışan bir arkadaşım var.
- NASA için çalışan bir arkadaşım var.

私にはNASAで働いている友達がいるんです。

Avrupa'daki genç Müslümanlar için çalışan

様々な団体で ボランティアを始めて

Bulutta çalışan hava kalitesi üzerine

大気質に関する 意思決定支援システムを

Çiftlikte çalışan bir adam var.

農場で一人の男が働いている。

Orada çalışan kız kız kardeşimdir.

向こうで走っている少女は私の妹です。

O fırında çalışan kız sevimli.

あのパン屋で働いている女の子は可愛い。

Tom serbest çalışan bir tesisatçıdır.

トムは自営の配管工だ。

Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.

市内を走る自動車の数が増えた。

O, çok çalışan bir kimsedir.

彼は働き者だ。

Bunun benzeri sistemlerde çalışan insanlar var

この様なシステムを 使っている人もいますが

Erkek doğum kontrolü üzerinde çalışan araştırmacılar

男性用の避妊法に 取り組んでいる研究者たちは

Getirmeye çalışan büyük bir bankada çalışıyordum.

企業文化にもっとイノベーションを 起こそうとしていました

Bu şirkette çalışan kadınlardan yükümlü olacaksın.

あなたがこの工場で働く女性の担当になります。

O çok sıkı çalışan bir öğrencidir.

彼女はとても熱心に勉強する学生です。

Babam iç hatlarda çalışan bir pilot.

私の父は国内線のパイロットです。

Onun bankada çalışan bir amcası var.

彼女には銀行に勤めている叔父がいます。

Bu şirkette çalışan kızlardan sorumlu olacaksın.

あなたにはこの工場の女子職員の管理をしていただくことになるでしょう。

NASA için çalışan bir arkadaşım var.

私にはNASAで働いている友達がいるんです。

Ancak dişiyi etkilemeye çalışan sadece o değil.

‎だがライバルも黙ってない

Bilgisayar sanayinde çalışan iki erkek kardeşi var.

彼女には2人の兄弟がいて、コンピューター業界で働いている。

O, eve girmeye çalışan bir hırsızı gördü.

彼はその家に押し入ろうとしている泥棒を目にした。

Ev almaya çalışan bir sürü insan var.

家を買おうとする人がたくさんいる。

Çoğu çalışan yılda bir kez zam istiyor.

たいていの従業員が年1回の昇給を当てにしている。

Bir gönüllü olarak çalışan bir arkadaşım var.

私にはボランティア活動をしている友人がいる。

Lütfen bugünün etkinliği üzerine sıkı çalışan gönüllülere

今日のイベントを 懸命に準備した―

Burada çalışan Fransızca konuşan doktorlar var mı?

こちらにフランス語の話せるお医者さんはいますか?

Ve hayatta kalmaya çalışan biri olarak, ellerimi kullanamazsam

ここで手が 使えなくなってしまうと

Hanımlar ebeveynleri gün boyunca fabrikalarda çalışan çocuklara bakıyorlar.

その婦人たちは、両親が昼間工場で働いている子供たちの世話をしています。

Gündüz uyuyan ve gece çalışan bazı insanlar vardır.

- 昼寝て夜働く人もいる。
- 昼間寝て夜働く人もいる。

Ben güneş enerjisi ile çalışan bir araba istiyorum.

太陽電池で動く自動車を望んでいる。

Çevreyi korumak için çalışan bir bayanla röportaj yaptım.

私は環境保護の仕事をしている女性にインタビューをしました。

Mary John'la çalışan otobüs sürücüsüne bitişik mi yaşıyor?

メアリーはジョンが一緒に働いたバスの運転手の隣に住んでいるのですか。

Milyonlarca yıldır çalışan dev bir su altı beyni gibi.

‎何百万年も前から海中にある ‎巨大な脳のようだ

Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.

規則的に戸外で働く人は不眠症で苦しむことはない。

Küçümsemeye çalışan bir toplumda siyasi bir davranıştır, bir başkaldırıdır der.

おとしめようとする社会においての 政治的行為であり抵抗であると書いています

O tembel değildir, tam tersine sıkı çalışan biri olduğunu düşünüyorum.

彼は怠け者ではない。それどころか働き者だと私は思う。

Wright kardeşler, bir motor ile çalışan bir uçağı uçurmayı başardılar.

ライト兄弟はエンジンで動く飛行機を飛ばすことに成功した。

Son zamanlarda, Japonya'da çalışan ya da okuyan yabancıların sayısı arttı.

最近は日本で働いたり勉強したりする外国人が多くなった。

Bu, Tokyo ve Yokohama arasında çalışan ilk trenin bir resmidir

これは東京・横浜間を走った最初の汽車の絵だ。

Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.

労働者には、その年齢にではなく、その持っている技術に比例して、給料が支払われるべきだ。

Her çalışan, yılda iki haftalık ücretli bir tatil yapma hakkına sahiptir.

従業員は皆、毎年二週間の有給休暇をもらう権利がある。

Bu ayın sonunda, bu şehirde çalışan insanların sayısı bini geçmiş olacak.

- 今月の終わりまでには、この町で働く人の数は1000以上になっているだろう。
- この街で働く人の数は、今月末までには千人以上になるだろう。
- この街に働く人の数は月末までに1000人を上回るだろう。

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

‎だが高感度カメラが ‎別のホタルの光をとらえた

Yalan bir ölümcül hastaya kalbini vermeye çalışan bir doktor tarafından söylendiği zaman affedilebilir.

医者が、さじを投げた患者を元気づけようとする時には、嘘をいうことも許される。

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu.

しかし、その時、彼はロンドンで語学を学んでいる学生のジェーン・ワイルドを恋するようになった。

18 Haziran'da Niigata şehir akvaryumunda, bir çalışan tarafından yapılan bir hata yüzünden 7000 balık öldü.

新潟市の水族館で6月18日、飼育員の誤りで飼育されていた魚約 7,000匹が大量死した。

Freddy geçen ay mezarlıkta vardiyalı olarak çalışıyordu, bu yüzden normal saatlerde çalışan arkadaşlarından herhangi birini göremiyordu.

フレデイはこの一ヶ月というものずっと夜勤だったため、正常な時間に働いている友人達に会う機会がまるでなかった。

Ben Manny tarafından yönetilen, veri transferi üzerine çalışan çalışma grubu, 14 Ocak 1999'da bir toplantı yapacak.

ベン・マニーが中心となっているデータ転送分科会は、1999年1月14日にミーティングをします。