Translation of "Risk" in Japanese

0.007 sec.

Examples of using "Risk" in a sentence and their japanese translations:

Risk alma.

危ない事をするな。

Risk aldım.

- 敢えてやってみた。
- 敢えて危ない橋を渡ることにした。

Risk almak istemiyorum.

ぼくはやばい橋は渡りたくない。

Risk çok büyük.

大きな賭けだ。

Risk almaktan hoşlanmam.

私は危険を冒すのは好きではない。

risk almada iyi olabilirlerdi.

大きな報酬のために 危ない賭けに出るわけではないからです

Muhakeme ve risk gerektiriyor.

判断を要し リスクを伴います

...risk o kadar artıyor.

‎危険は増す

Risk almaktan nefret ederim.

僕は危険を冒すのは嫌いだ。

Risk çok fazla büyük.

リスクが大きすぎる。

Tüm popülasyonlardaki yaşlılar risk altındadır,

どの集団でも 高齢者はリスクが高いですが

Plakların oluşumu bir risk etkeni,

プラークの存在は危険因子ですが

Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız.

リスクを冒して手にする

risk, yüz kat azaltılmadan önce

子供の3人に1人は 5歳の誕生日を迎えられませんでした

Niçin böyle bir risk alıyorsun?

どうしてそんな危険を犯すのですか。

Böyle bir risk almak istemiyorum.

そんな危険は犯したくないね。

Herhangi bir risk var mı?

リスクはあるの?

Ama adalet almaya değecek bir risk.

しかし 公平さは リスクを冒してでも 追求する価値があります

Pozitif risk alma tekrarladığında artar mı?

好ましい冒険心も繰り返すことで 増強されるのではないか

Hangi yöne dönsek risk faktörü var:

どちらにせよリスクがつきまといます

Bana yardım ederken bir risk aldı.

私を助けてくれたとき、彼は危険を冒した。

Bir risk almadan hiçbir şeyi başaramazsın.

虎穴に入らずんば、虎子を得ず。

Ve daha da önemlisi risk alan kişilerdir.

そして一番重要な部分は リスクを恐れず 進んで冒す人々だということ

Ve akıl hastalığı açısında yüksek risk altındaydık.

心の病になる危険性が高い

Bizim seslerimiz büyük bir finansal risk demek.

私たちの声を伝えるのは 金銭的リスクが大きすぎる

Bu sürecin bana risk almayı öğrettiğini hatırlatıyor.

リスクを冒すことの 意義を思い出させてくれるのです

- Bir riske gireceğini söyledi.
- Risk alacağını söyledi.

彼は一かばちかやってみるつもりですといった。

İnsanların benimseyebileceği bazı risk azaltma uygulamaları olabilir,

感染リスクを抑えるためにできる行動があるかもしれません

Tom o tür bir risk almak istemiyor.

トムはそんなリスクを冒したくないんだよ。

Risk almazsanız bir şey kazanamazsınız. Cesur olmanız gerek.

リスクを冒して手にする 勇敢になれ

Aynı zamanda böylesi dikkatsiz bir şekilde risk alabilirler?

軽はずみなリスクも 冒そうとするのでしょうか?

Üstelik dünyadaki tüm ergenler aynı düzeyde risk almazlar.

それに世界中の若者が同じだけ 大胆な訳ではありません

Böylece, risk almaya alışmanın korku ve suçluluk gibi

私が予想したのは リスクを冒すことへの馴化が

Ve kumar gibi risk alma davranışlarına ölçüt oluşturabilecek

飲酒や薬物乱用 賭博などの 現実における状況と同様な

Sonuçlar risk almaya alışmanın gerçekten de ergenin duygusal

その結果から リスクを冒すことへの馴化が

Ve toplam risk çoğalmaları nispeten küçük olmasına rağmen,

全般なリスクの増加は 相対的には小さいものの

Başarılı olmak istersen bir sürü risk almak zorundasın.

成功したいなら、数多くの危険を冒さねばならない。

Yaşlı veya risk altındaki komşuların bakımına nasıl yaklaşmalıyız,

高齢者や重症化リスクが高い隣人を、どうやってケアすればいいのでしょうか

Karısı herhangi bir risk almaması için ona yalvardı.

彼の妻は彼に危険を冒さないでね、と懇願した。

Geçtiğimiz Ocak ayında risk alıp babamı doğum gününde aradım

1月に 思い切って 父の誕生日に電話をしました

Yardım çağırmamız gerekiyor. Bu almaya değer bir risk değildi.

助けが必要だ 食べなきゃよかった

risk almaya devam etmeleri bir o kadar kolaylaşıyor olmasıydı.

ますます安易にリスクを 冒すようになるということです

Ki bu da daha çok risk almalarına engel oldu.

更にリスクを冒す行動が 抑制されます

Tüm görünen bu risk alma davranışlarını güdüleyen, kontrol eden

馴化に伴う身体と感情の 機能の変化が

Aslında ağır astımlı hastam sessizken daha çok risk altında oluyor.

実際 ERにいる重症の喘息患者は 静かな時こそ一番危険な状態なのです

Kalp hastalığı, felç ve kanser açısından daha düşük risk taşıyor

ガンのリスクが非常に低いだけでなく

Elon Musk, bunun bir varoluşsal risk olduğu ve toplum olarak

イーロン・マスクは 人工知能を

Sanırım burası için yeterli halatım var ama bu bir risk.

十分なロープはある でも危険だ

Daha çok risk alma eğilimde oldukları artık bir sır değil

子供や大人より冒険を好むことは 良く知られていますが

Bütün bir popülasyonun tek bir yerde olması çok büyük bir risk.

1カ所に種が集中するのは 非常に危険よ

Ama daha az risk ya da ceza ile sahtelerini internette satarak

偽造品はインターネットで販売すれば 利益は 2,000%にもなり

- Onu yapmak için, risk almak zorundasın.
- Bunu yapmak için riskler almak zorundasın.

それをするためには危険を冒さなければならない。