Translation of "Kasabanın" in Japanese

0.004 sec.

Examples of using "Kasabanın" in a sentence and their japanese translations:

O, kasabanın gündemindedir.

彼は町中のうわさの的です。

Tatilde kasabanın dışındaydım.

私は休暇で出かけていました。

Yangında kasabanın yarısı yandı.

火事で町の半分が焼け落ちた。

Kasabanın nüfusu yok edildi.

- その町の住民は全滅した。
- その町の住人は全滅した。

Kasabanın güzel çevresi var.

その町の周囲は景色が美しい。

Nehir kasabanın içinden geçer.

その川は町をとおって流れる。

Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.

地図でその町の位置を調べてみます。

Kasabanın her yerini biliyorum.

- 私はその町の隅から隅まで知っている。
- その町のことは自分の庭のようによく知っている。
- その町なら庭みたいなもんだよ。

Kasabanın bu kısmına aşinayım.

私は町のこのあたりはよく知っている。

Söylenti kasabanın her yerinde.

うわさは町中に広まった。

Bu kasabanın nüfusu artıyor.

この町の人口は増加している。

İyi otlaklar kasabanın öte yanında.

‎いい餌場は その向こう側だ

Sanırım karısı kasabanın dışına gidiyor.

奥さんがどこかに出かけているらしいから。

O, kasabanın ikbâlini tehdit edecektir.

それは町の繁栄を脅かすだろう。

Kasabanın etrafında yüksek duvarlar vardır.

その町のまわりには高い城壁がある。

Kasabanın çok dar şeritleri var.

- その町には狭い小路が多い。
- その町にはたくさんの狭い路地がある。

Haber kasabanın her yerine yayıldı.

そのニュースは町中に広まった。

Birkaç günlüğüne kasabanın dışında olacağım.

数日町を離れます。

O, geçen hafta kasabanın dışındaydı.

彼は先週町を離れていた。

O, kasabanın sosyal kalıplarına uymayacak.

彼女は町の社交的型にあわせようとしない。

Kasabanın tahrip edildiği gerçeğinden habersizdi.

彼は街が破壊されていたという事実を知らなかった。

Kasabanın merkezinde güzel bir park vardır.

その町の中心にすてきな公園がある。

- Okulumuz kasabanın merkezindedir.
- Okulumuz şehrin merkezindedir.

私たちの学校は町の中心にある。

Onun evleniyor söylentisi kasabanın etrafında yayılıyor.

彼女が結婚するといううわさが町に広まっている。

Kasabanın kenarında küçük bir otelde kaldık.

私たちは町はずれの小さなホテルに泊まった。

Bu yol sizi kasabanın merkezine götürecektir.

この道を行けばあなたは町の中心に行けます。

Kasabanın kenarında yeni bir alışveriş merkezi açıldı.

新しいショッピングモールが街のはずれにオープンした。

Bizim kasabanın yakınında büyük bir nehir var.

私たちの町の近くに大きな川がある。

Bizim kasabanın yakınında büyük bir göl var.

私たちの町の近くに大きな湖がある。

Bu kasabanın nüfusu son on yıldır durdun olmuştur.

この町の人口はここ10年間動きがない。

O, bu kasabanın sakinleri tarafından bir yetkili seçildi.

彼はこの町の住人によって役人に選ばれた。

Akşam yemeğinden sonra arabamda kasabanın etrafında kısa bir gezinti yaptık.

食後、私の車で町を一走りした。

- Amerika'daki her şehrin bir kütüphanesi vardır.
- Amerika'da her kasabada bir kütüphane bulunmaktadır.
- Amerika'da her kasabanın bir kütüphanesi vardır.

アメリカはどの町にも図書館がある。

Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.

大工場が街の中や周辺に作られると、人々が仕事を求めてやってきて、まもなく産業地域が出来始める。