Translation of "ölümünden" in Japanese

0.011 sec.

Examples of using "ölümünden" in a sentence and their japanese translations:

Ölümünden sonra, doktor.

後の祭り。

Roman onun ölümünden sonra basıldı.

その小説は彼の死後出版された。

Kocasının ölümünden beri yalnız yaşıyor.

夫の死後ずっと彼女は一人暮らしだ。

Onun ölümünden derin üzüntü duydum.

彼の死を嘆き悲しんだ。

Onun ölümünden sonra işi devraldı.

彼女の死後は彼が事業を引き継いだ。

Ölümünden sonra tabloları müzede sergilendi.

死後彼の絵はその美術館に展示された。

Onun ölümünden beri on yıl geçti.

彼の死後10年が過ぎ去った。

Annelerinin ölümünden sonra çocuklara o baktı.

- 子供達のお母さんが死んだ後、彼女がその子供達の世話をした。
- 子供たちの母親が亡くなった後は、彼女が子供たちの面倒を見た。

Onun ölümünden sonra çocuklar ne olacak?

彼が死んだあと子供達はどうなるのだろうか。

- O, babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu üstüne aldı.
- Babasının ölümünden sonra firmanın sorumluluğunu o aldı.

- 父の死後彼が会社の責任者となった。
- 父の死後、彼が会社の責任者になった。

Babasının ölümünden sonra, zamanını barlarda geçirmeye başladı.

父親が亡くなって、ジョンは居酒屋に入りびたるようになった。

Hepsi onun ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

彼らはみな彼女の死に遺憾の意を表した。

Ona amcasının ölümünden bahsetmeyi elimden geldiğince erteledim.

私は彼の叔父さんの死のことを彼に話すのを出来る限り先送りした。

Son dinozorun ölümünden 200 milyon yıl önce yaşandı.

恐竜が絶滅する2億年ほど前のことです

Babasının ölümünden sonra aile şirketinin sorumluğunu üstüne aldı.

彼は父親の死後、家業を引き受けた。

O ondan hala nefret ediyordu, ölümünden sonra bile.

- 彼が死んでからも彼女はまだ彼を憎んでいた。
- 彼が死んだ後でもまだ彼女は彼を憎んでいた。

Babaannenin ani ölümünden sonra, büyükbaba hızla yaşlanmaya başladı.

祖父は祖母がぽっくり逝ってから急に老け込みました。

Babasının ölümünden beri o bir sürü zorluklar geçirdi.

父親が亡くなってから、彼女は多くの困難を経験した。

En çok insan ölümünden sorumlu yılan türü olduğunu söylüyor.

ヘビ類で世界一の 人間の死者を出しています

O, ölümünden sonrasına kadar büyük bir yazar olarak tanınmadı.

彼は生前は偉大な作曲家とは認められなかった。

O, kocasının ölümünden sonra dört çocuğu tek başına yetiştirdi.

夫の死後、彼女は4人の子供たちを一人で育てた。

Kocasının ölümünden sonra o, iki çocuğu tamamen kendi başına yetiştirdi.

夫の死後、彼女は一人で二人の子供を育てた。

O, babasının ölümünden sonra ailesi için baş vurulacak tek kişiydi.

父の死後、彼は家族にとって唯一の頼りであった。

Onun karısı onun saldırı sonucu ölümünden sonra, üzüntüden dolayı kendini kaybetti.

彼の非業の死を聞いた時、彼の妻は悲しみで気も狂わんばかりだった。