Translation of "Yürüyüş" in Hungarian

0.009 sec.

Examples of using "Yürüyüş" in a sentence and their hungarian translations:

Yürüyüş yapmayı severim.

Szeretek sétálni.

Parkta yürüyüş yapıyoruz.

Sétálunk a parkban.

- Ben bir parkta yürüyüş yapıyorum.
- Parkta yürüyüş yapıyorum.

Sétálok egyet a parkban.

Caddeler yerine yürüyüş alanları

és utcák helyett gyalogosutak szövik át,

Yağmur yürüyüş yapmamızı engelledi.

Az eső miatt nem tudtunk sétálni.

Canım yürüyüş yapmak istiyor.

Sétálni van kedvem.

Parkta bir yürüyüş yaptık.

Sétáltunk egyet a parkban.

Yürüyüş için dışarı çıktı.

Elment sétálni.

Yürüyüş yapmaya ne dersin?

Mit szólsz egy kis sétához?

Ben bir yürüyüş yaptım.

Sétáltam egyet.

O bir yürüyüş yapıyor.

Éppen sétál.

Yürüyüş gitmek ister misiniz?

Mit szólsz egy sétához?

Değişiklik olsun diye yürüyüş yapalım.

A változatosság kedvéért sétáljunk egyet.

Tom parkta bir yürüyüş yaptı.

- Tom sétál a parkban.
- Tomi sétált egyet a parkban.

Bazen yürüyüş için dışarı çıkarım.

Néha kimegyek sétálni.

Yürüyüş için köpeğimi dışarı çıkaracağım.

Elviszem a kutyám sétálni.

Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.

- Esténként sétálok a kutyámmal.
- Teszek egy sétát a kutyámmal este.

Kütüphane beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.

Gyalog öt perc a könyvtár.

Ben dağlarda bir yürüyüş yaptım.

A hegyekben jártam.

Kahvaltıdan önce bir yürüyüş canlandırıcıdır.

Egy séta vacsora előtt üdítő hatású.

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüş yaptı.

- Reggeli előtt sétált egyet.
- Sétált egyet reggeli előtt.
- Reggeli előtt tett egy sétát.

Yürüyüş için canım dışarı çıkmak istedi.

- Kedvem támadt kimenni sétálni.
- Kedvem szottyant sétálni egyet.

Canım yürüyüş için dışarı çıkmak istiyor.

- Van kedvem kimenni sétálni.
- Kedvem lenne kimenni sétálni.

Yürüyüş ayakkabılarını giy ve zaman kaybetme.

- Vedd a túracipőd, ne húzd az időt!
- Rajta, vedd fel a túracipődet!

Tom bir yürüyüş için dışarı çıktı.

Tom kiment sétálni.

Küçük bir yürüyüş için dışarı çıkıyoruz.

Majd kimegyünk egy kicsit sétálni.

Otobüs durağı buradan beş dakikalık yürüyüş mesafesinde.

Öt perc sétára van innen a buszmegálló.

Çok yorgunum. Canım şimdi yürüyüş yapmak istemiyor.

Nagyon fáradt vagyok. Most nincs kedvem sétálni menni.

Kısa bir yürüyüş için dışarı çıkabilir miyim?

Kimehetek egy kicsit sétálni?

Yağmur durduktan sonra, yürüyüş için dışarı çıktı.

Miután elállt az eső, elment egyet sétálni.

O, buradan sadece 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde.

Innen csak tíz perc gyalog.

Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.

Tomi úgy érezte, hogy kedve lenne elmenni sétálni.

Akşam yemeğinden sonra, sahilde bir yürüyüş yaparım.

Vacsora után sétálok egyet a vízparton.

Nehir kenarı boyunca ferahlatıcı bir yürüyüş yaptı.

Sétált egyet a folyóparton, hogy felfrissüljön.

Yürüyüş platformunda yer alan konular beni temsil etmiyordu

a menet alapeszméje engem nem képviselt,

- Yürüyüş yapmayı severim.
- Ben yürümeyi severim.
- Yürümeyi severim.

Szeretek sétálni.

Tom akşam yemeğinden önce sık sık yürüyüş yapar.

Tom gyakran sétál egyet vacsora előtt.

Tom ve Mary birlikte sık sık yürüyüş yaparlar.

Tom és Mary gyakran sétálnak együtt.

On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.

Tíz percnyi sétával a partra jutunk.

Sahilde yürüyüş yaparken şişe içinde bir mesaj buldu.

Miközben a parton sétált, talált egy palackba zárt üzenetet.

- Tom yürüyüş yapmayı sever.
- Tom yürüyüşe çıkmaktan hoşlanır.

Tom szeret sétálni.

Parkta yürüyüş yapar gibi rahat ve doğal bir histi,

Oly kellemes volt, mint egy séta a parkban,

O, ev ödevini bitirdikten sonra yürüyüş için dışarı çıktı.

Miután befejezte a házi feladatát, kiment sétálni.

Meryem, yolculuğun engebeli bölümlerinde destek için yürüyüş batonu kullandı.

Mary túrabotot használt a meredek és lejtős szakaszokon, hogy azzal segítse magát az úton.

- Yağmur dinince yürüyüş yapalım.
- Yağmur durduktan sonra yürüyüşe çıkalım.

Menjünk el sétálni, miután elállt az eső.

Akşam yemeğinden sonra bir yürüyüş için dışarı çıkmaya ne dersin?

Mit szól egy vacsora utáni sétához?

- Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var.
- Tom outdoor botlarıyla problem yaşıyor. Bir ayağının tabanı su toplamış.

Tominak nem jó a túrabakancs. Feltörte az egyik lábát.