Translation of "Canım" in Hungarian

0.010 sec.

Examples of using "Canım" in a sentence and their hungarian translations:

Canım ağlamak istiyor.

- Sírni lenne kedvem.
- Sírni volna kedvem.
- Sírás kerülget.

Canım içki istiyor.

- Innék valamit.
- Innék egy...
- Jó lenne egy ital.
- JóI esne egy itaI.

Canım onu istemiyor.

- Nem fűlik hozzá a fogam.
- Nem igazán akaródzik.

Canım yemek istemiyor.

Nincs étvágyam.

- Sıkıldım.
- Canım sıkılıyor.

- Unatkozom.
- Unom magam.

Canım kaçmak istedi.

- Úgy éreztem, el kell pucolnom.
- Kedvem támadt elszaladni.

Canım dinlenmek istiyor.

Van kedvem pihenőt tartani.

Canım gülümsemek istiyor.

Mosolyogni van kedvem.

Canım beklemek istiyor.

Van kedvem várni.

Canım yürümek istiyor.

- Sétálni van kedvem.
- Mennék sétálni.
- Kedvem lenne sétálni egyet.

Canım kalkmak istemiyor.

Nincs kedvem felkelni.

Nasıl uyudun, canım?

Hogy aludtál, édes?

Canım çalışmak istemiyor.

Nincs kedvem tanulni.

Benim canım arkadaşım!

Kedves barátom!

Canım gülmek istedi.

Nevetni volt kedvem.

Canım gülmek istiyor.

Nevetni van kedvem.

Canım yatmak istemiyor.

Nincs kedvem lefeküdni.

Canım şaka yapmak istemiyor.

Nincs kedvem viccelődni.

Canım dışarı çıkmak istemiyor.

Nincs kedvem kimozdulni itthonról.

Canım dışarı gitmek istiyor.

Kedvem van kimozdulni.

Canım içki içmek istiyor.

Van kedvem inni.

Canım bira içmek istiyor.

Kedvem szottyant meginni egy sört.

Canım yürüyüş yapmak istiyor.

Sétálni van kedvem.

Canım kutlama yapmak istemiyor.

Nincs kedvem ünnepelni.

Canım dans etmek istemiyor.

Nincs kedvem táncolni.

Canım şarkı söylemek istiyor.

- Énekelni van kedvem.
- Dalolni volna kedvem.

Canım çok konuşmak istemiyor.

Nincs nagyon kedvem beszélni.

Canım yalnız olmak istiyor.

Egyedül érzem magam.

Canım dans etmek istiyor.

Táncolni van kedvem.

Canım şarkı söylemek istemiyor.

Nincs kedvem énekelni.

Canım çok gülmek istemiyor.

Nincs sok kedvem nevetni.

Canım seni görmek istiyor.

Van kedvem találkozni veled.

Sadece bunu canım istemiyor.

- Csak annyi, hogy nincs hozzá kedvem.
- Csak nincs hozzá kedvem.

Canım şimdi yürümek istemiyor

Nincs kedvem most sétálni.

Canım biriyle konuşmak istedi.

Szerettem volna beszélgetni valakivel.

Canım bunu yapmak istemiyor.

Nincs kedvem megcsinálni.

Canım seyahate gitmek istiyor.

Van kedvem kirándulni.

Canım kutlama yapmak istiyor.

Ünnepelni van kedvem.

Canım partiye gitmek istemiyor.

Nincs kedvem bulizni.

Canım dışarı çıkmak istiyor.

Kedvem lenne elmenni valahova.

Canım sarhoş olmak istiyor.

Kedvem van berúgni.

- Söylemezsin.
- Hadi canım sen de.

- Nem mondod!
- Ne má'!

Canım bugün dışarı çıkmak istiyor.

Kedvem van ma kimozdulni.

Canım bir geziye gitmek istiyor.

Kedvem van kirándulni.

Canım bir şey yemek istiyor.

- Szívesen ennék valamit.
- Kedvem lenne enni valamit.
- Ennék valamit.

Canım yağmurda şarkı söylemek istiyor.

Szívesen énekelnék az esőben.

Bugün canım bunu yapmak istemiyor.

Ezt nem akarom ma megcsinálni.

Canım dışarı yürüyüşe çıkmak istemiyor.

Nincs kedvem kimenni sétálni.

Canım bir pizza yemek istiyor.

Kedvem van befalni egy pizzát.

Canım patlamış mısır yemek istiyor.

- Van kedvem pattogatott kukoricát enni.
- Kedvem lenne pattogatott kukoricát enni.

Canım bugün Fransızca çalışmak istemiyor.

Ma nincs kedvem franciát tanulni.

Bugün canım okula gitmek istemiyor.

Nincs kedvem ma iskolába menni.

Canım bir bira daha istiyor.

Jó lenne inni még egy sört.

Canım dedektif hikayesi okumayı istedi.

El akartam olvasni a krimit.

Canım çok yemek yemek istemiyor.

- Nincs étvágyam.
- Nincs sok kedvem enni.

Şu anda canım gülmek istemiyor.

Nincs kedvem most nevetni.

Bugün canım tenis oynamak istemiyor.

Nincs kedvem ma teniszezni.

Canım istediği zaman güzel hikayeler yazabilirim.

Tudok én írni jó történeteket, ha van hozzá ingerültségem.

Canım bu gece erken yatmak istiyor.

Ma korán van kedvem lefeküdni.

Canım bu gece dışarıda yemek istiyor.

Kedvem van ma este házon kívül étkezni.

- Canım isterse söyleneceğim.
- İstersem şikâyet ederim.

Majd panaszkodok, ha akarok.

"Canım iskambil oynamak istiyor." "Benim de."

- Kedvem van kártyázni. - Nekem is.

- Canım oynamak istemiyor.
- Oynamak içimden gelmiyor.

Nincs kedvem játszani.

Şimdi canım bir banyo yapmak istiyor.

- Most van kedvem fürdőt venni.
- Kedvem lenne most fürdőzni egyet.

Yürüyüş için canım dışarı çıkmak istedi.

- Kedvem támadt kimenni sétálni.
- Kedvem szottyant sétálni egyet.

Canım yürüyüş için dışarı çıkmak istiyor.

- Van kedvem kimenni sétálni.
- Kedvem lenne kimenni sétálni.

Canım bir bardak çay içmek istiyor.

Kedvem van meginni egy csésze teát.

Canım biraz temiz hava almak istiyor.

- Van kedvem friss levegőt szívni.
- Kedvem lenne levegőzni egyet.

Canım bunu bugün çok yapmak istemiyor.

Ma nincs sok kedvem ezt csinálni.

Çok yorgunum. Canım şimdi yürüyüş yapmak istemiyor.

Nagyon fáradt vagyok. Most nincs kedvem sétálni menni.

Canım yarın bir gün izin almak istiyor.

Kedvem van holnapra szabadnapot kivenni.

Bu akşam canım akşam yemeği yemek istemiyor.

Nincs kedvem vacsorázni ma este.

Şu anda canım matematik ödevini yapmak istemiyor.

Most nincs kedvem megcsinálni a matekleckémet.

Merhaba, canım, sevgilim, tatlım, kaderim. Günün nasıldı?

Szia kedvesem, szerelmem, kicsim, életem! Milyen napod volt?

Canım istasyona kadar tüm yolu koşmak istemiyor.

Semmi kedvem futni egészen a stadionig.

Ah canım! Ben neredeyse hiçbir şey duymadım.

Ó, egek! Alig hallottam valamit.

Yöneten benim, karım değil. Sen öyle san canım.

Én irányítok, nem a nő. Dehogy irányítasz, kedvesem!

"Bana bir fincan kahve getirir misin?" "Memnuniyetle, canım."

- Tudnál nekem hozni egy csésze kávét? - A legnagyobb örömmel, drágám.

Canım, saat 11.00'de iş için beni uyandırmayı unutma.

Kedves, ne felejts el fölkelteni tizenegykor dolgozni.

Canım bügün evde kalmak ve bir şey yapmamak istiyor.

Ma máshoz sincs kedvem, csak otthon maradni és semmit sem csinálni.

- Tatlı bir şey yemek istiyorum.
- Canım tatlı bir şey yemek istiyor.

Kedvem támadt valami édeshez.

Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor

Attól tartok, csalódást fogok okozni neked. De semmi kedvem a vitán részt venni.

“Çözdüm her şeyi. Bilirsin, o kadar da aptal değilimdir.” — “Hadi canım sen de. Belli ki Mary anlatmış sana her şeyi.”

- Rájöttem. Tudod, nem vagyok olyan hülye. - Ugyan már! Nyilván Mari mondott el neked mindent.