Translation of "Konuştuğunu" in Hungarian

0.004 sec.

Examples of using "Konuştuğunu" in a sentence and their hungarian translations:

Fransızca konuştuğunu bilmiyordum.

Nem tudtam, hogy beszélsz franciául.

Onlarla konuştuğunu duydum.

Hallottam, hogy beszélgettél velük.

Zaten Tom'la konuştuğunu düşündüm.

Azt hittem, hogy már beszéltél Tomival.

Tom'un Fransızca konuştuğunu unuttum.

Elfelejtettem, hogy Tom beszél franciául.

Ne hakkınızda konuştuğunu bilmiyorum.

Nem tudom, miről beszélsz.

Bitişik odada birinin konuştuğunu duyuyorum.

Hallom, hogy valaki beszélget a szomszéd szobában.

Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Sosem hallottam Tomot franciául beszélni.

Tom bana Fransızca konuştuğunu söyledi.

Tom elmondta nekem, hogy beszélt franciául.

Onun İngilizce konuştuğunu asla duymadım.

Soha nem hallottam őt angolul beszélni.

Tom'ın Fransızca konuştuğunu bana söylemedin.

Nem is mondtad, hogy Tom beszél franciául.

Tom Mary'nin ne hakkında konuştuğunu bilmiyordu.

Tom nem tudta, hogy Mary miről beszél.

John'un Bay Brown ile konuştuğunu duydum.

Hallottam, hogy John Brown úrral beszélt.

Hiç Tom'un Fransızca konuştuğunu duydun mu?

Hallottad már Tomit franciául beszélni?

Sanki ne konuştuğunu bilmiyormuşsun gibi muamele gördükçe

minél többször bánnak velünk úgy, mintha nem tudnánk, miről beszélünk,

Onun başkaları hakkında kötü konuştuğunu hiç duymadım.

Sohase hallottam, hogy rosszat mondott másokról.

Tom ve Mary'nin onun hakkında konuştuğunu duydum.

Hallottam, hogy Tom és Mary erről beszél.

Düne kadar, Tom'un Fransızca konuştuğunu hiç duymadım.

Tegnapig nem hallottam Tomot franciául beszélni.

Tom konuştuğunu düşündüğüm kadar Fransızcayı iyi konuşmuyor.

Tom nem beszél olyan jól franciául, mint gondoltam.

Onun Fransızca konuştuğunu duysan onu bir Fransız zannedersin.

- Ha hallanád őt franciául beszélni, franciának gondolnád.
- Ha hallanád franciául beszélni, franciának tartanád.

- Şivesini bir yere oturtamadım.
- Nerenin aksanıyla konuştuğunu kestiremedim.

Nem igazán tudom hová tenni az akcentusát.

Tom'un daha önceden bunun hakkında Mary ile konuştuğunu sandım.

Azt hittem, beszélt már Tom erről Maryvel.

Tom senin onun konuştuğunu düşündüğünden daha iyi Fransızca konuşabilir.

Tom jobban beszél franciául, mint ahogyan kinézed belőle.

Ben çok şey bilmeyebilirim ama Tom ne hakkında konuştuğunu bilmiyor.

- Lehet hogy nem sokat tudok, de azt tudom, hogy Tomnak fogalma sincs hogy miről beszél.
- Lehet, hogy nem sokat tudok, de azt biztosan tudom, hogy Tom össze-vissza beszél.

- Kiminle konuştuğunu biliyor musun?
- Konuştuğun kişinin kim olduğunun farkında mısın?

Te tudod, hogy kivel beszélsz?