Translation of "Yapamadı" in German

0.004 sec.

Examples of using "Yapamadı" in a sentence and their german translations:

Tom bunu yapamadı.

Tom schaffte es nicht.

Tom onu yapamadı.

Tom könnte das doch nicht.

O sadece bunu yapamadı.

Sie konnte es einfach nicht tun.

Tom sadece bunu yapamadı.

Tom konnte es einfach nicht tun.

Tom yapmak istediğini yapamadı.

Tom war zu dem, was er wollte, nicht in der Lage.

Seyretmekten başka bir şey yapamadı.

Er konnte nichts tun, außer zuzusehen.

Başka hiç kimse işimi yapamadı.

Niemand anders könnte meine Arbeit machen.

Tom yapacağını söylediği şeyi yapamadı.

Es gelang Tom nicht zu tun, was er angekündigt hatte.

Tom uyumaya çalıştı, ama yapamadı.

Tom versuchte zu schlafen, konnte aber nicht.

Tom yapması istenilen şeyi yapamadı.

Tom konnte nicht tun, worum man ihn bat.

Tom konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.

Tom versuchte zu sprechen, doch es gelang ihm nicht.

Tom bunu yapamadı, değil mi?

Tom könnte das doch nicht, oder?

Tom onu tek başına yapamadı.

Allein konnte Tom es nicht.

Tom izlemekten başka bir şey yapamadı.

Tom konnte nichts tun, außer zuzusehen.

Tom ve Mary hiçbir şey yapamadı.

Tom und Mary waren nicht in der Lage etwas zu tun.

Askerler bahara kadar hiçbir şey yapamadı.

Die Soldaten konnten bis zum Frühling nichts unternehmen.

Bob Anne ile konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.

Bob versuchte mit Anne zu sprechen, aber er konnte nicht.

Tom arabayı yeniden çalıştırmaya çalıştı ama yapamadı.

Tom versuchte, den Wagen neu zu starten, aber es gelang ihm nicht.

Dick bu sorunu çözmeye çalıştı ama yapamadı.

Dick versuchte vergeblich, das Problem zu lösen.

Tom dünkü sınavda bir soruyu bile yapamadı.

Tom konnte beim gestrigen Test keine einzige Frage beantworten.

Tom, Meryem'i unutmak için ne kadar çabalasa da yapamadı.

So sehr sich Tom auch bemühte, Maria zu vergessen, er schaffte es nicht.

Tom onu yapamadı, bu yüzden Mary'den yardım etmesini istedi.

Tom schaffte es nicht. Darum bat er Maria, ihm zu helfen.

Hasta yardım almanın ötesindeydi, onun için doktorlar daha fazlasını yapamadı.

Für den Patienten bestand keinerlei Hoffnung, so dass die Ärzte nichts mehr machen konnten.

Tom'a ayrıntılı talimatları vermeme rağmen o onu doğru şekilde yapamadı.

Trotz meiner detaillierten Anweisungen war Tom nicht zu einer korrekten Durchführung in der Lage.