Translation of "Sallayarak" in German

0.047 sec.

Examples of using "Sallayarak" in a sentence and their german translations:

O, elini sallayarak onu selamladı.

Sie begrüßte ihn winkend.

Tom başını sallayarak evet dedi.

Tom nickte ja.

Tom başını sallayarak kabul etti.

Tom nickte zustimmend.

Tom el sallayarak veda etti.

Tom winkte zum Abschied.

Köpek kuyruğunu sallayarak sahibini takip ediyordu.

Der Hund folgte schwanzwedelnd seinem Herrn.

- Bir adam elini sallayarak bir şeyler bağırdı.
- Bir adam elini sallayarak, bağırarak bir şey söyledi.

- Ein Mann rief etwas, während er winkte.
- Der Mann winkte und rief etwas.

Bir köpek yavrusu kuyruğunu sallayarak beni izledi.

Ein Welpe lief mir schwanzwedelnd hinterher.

O, polise bağırdı ve bir bıçak sallayarak tehdit etti.

Sie schrie und bedrohte einen Polizisten mit einem gezückten Messer.

- Sadece buraya giremezsiniz.
- Buraya elini kolunu sallayarak giremezsin.
- Buraya böyle çat kapı giremezsin.
- Buraya öyle kafan estiğinde giremezsin.
- Buraya öylece giremezsiniz.

- Du kannst hier nicht einfach so hereinkommen.
- Sie können hier nicht einfach so hereinkommen.