Translation of "Olabildiğince" in German

0.003 sec.

Examples of using "Olabildiğince" in a sentence and their german translations:

O olabildiğince fakirdir.

Er ist so arm, wie man nur sein kann.

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede

Vergiss nicht, wir müssen das Gegengift

Yüzeye olabildiğince hızlı çıkıp...

Ich schwamm schnell an die Oberfläche…

Sınırla. Mümkün olabildiğince sınırla.

Begrenze es, begrenze es auf das Nötigste.

Varoluşumuzu olabildiğince kabul etmeliyiz.

Wir müssen unser Dasein so weit, als es irgend geht, annehmen.

Ağzına olabildiğince çok şey tıkıştırmalı.

Sie muss sich so viel reinstopfen, wie sie kann.

Olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Wir müssen so viele giftige Tiere wie möglich fangen.

- Olabildiğince hızlı çalışıyorum.
- Elimden geldiğince hızlı çalışıyorum.

Ich arbeite, so schnell ich kann.

O, olabildiğince hızla kapıyı kapattı ve kaçtı.

Sie schloss, so schnell sie konnte, die Tür und rannte davon.

Yani ne zaman düşünsek, olabildiğince kısa düşünmeye çalışırız

Also versuchen wir immer so kurz wie möglich zu denken,

Unutmayın, olabildiğince kısa sürede o panzehri bulup hastaneye yetiştirmeliyiz.

Wir müssen das Gegengift finden und es schnellstmöglich ins Krankenhaus bringen.

Eve dönüp olabildiğince çok bilimsel makale okumak çok faydalı.

Es ist sehr nützlich, nach Hause zu kommen und so viele wissenschaftliche Artikel wie möglich zu lesen.

Tom ve Mary her ikisi de bu durumdan olabildiğince yararlanmaya kararlıydı.

Tom und Maria sind beide entschlossen, das Beste aus dieser Situation zu machen.

O panzehrin yerine yenisini koymalıyız. Bu yüzden olabildiğince fazla sayıda zehirli yaratık yakalamaya çalışacağız.

Wir müssen das Gegengift wieder auffüllen. und dazu so viele giftige Tiere wie möglich fangen.

Gündüzleri uzun yol gitmek bu yeni doğmuş yavru için çok zor. Hava serinken olabildiğince yol almalılar.

Bei Tag sind die weiten Strecken für das neugeborene Kalb anstrengend. Sie müssen möglichst weit kommen, während es kühl ist.