Translation of "Milyoner" in German

0.004 sec.

Examples of using "Milyoner" in a sentence and their german translations:

çarıklı milyoner

verkeilter Millionär

Tom bir milyoner.

Tom ist Millionär.

Milyoner olmak isterim.

Ich wär so gern ein Millionär.

Milyoner olmayı hayal ediyorsun.

- Du träumst davon, Millionär zu werden.
- Du träumst davon, Millionärin zu werden.

Keşke bir milyoner olsam.

- Ich wäre gerne Millionär.
- Ich wünschte, ich wäre Millionär.
- Schön wär’s, wenn ich Millionär wäre.

Milyoner olmanın hayalini kurarız.

Wir träumen davon, Millionärinnen zu werden.

- Milyoner olsa gerek.
- Milyonermiş.

Er soll Millionär sein.

Keşke amcalarım milyoner olsaydı!

Wenn meine Onkel nur Millionäre wären!

Tom bir milyoner değil.

Tom ist kein Millionär.

Onlar bir milyoner olduğumu düşünüyor.

- Die halten mich für einen Millionär.
- Sie denken, ich bin Millionär.

Tom kendi çabasıyla milyoner oldu.

Tom hatte es vom Tellerwäscher zum Millionär geschafft.

Tokyo'da yaklaşık 460.000 milyoner vardır.

Es gibt in Tōkyō etwa 460 000 Millionäre.

Tom bir milyoner olmayı diliyor.

Tom wünscht sich, er wäre Millionär.

Tom bir milyoner gibi görünüyor.

Tom sieht aus wie ein Millionär.

Gerçekten de milyoner değilsin, değil mi?

Du bist gar kein Millionär, oder?

Bu projede çalışan herkes milyoner oldu.

Jeder, der bei dem Projekt mitarbeitete, wurde Millionär.

Sen bir milyoner olmayı hayal ediyorsun.

Ihr träumt davon, Millionäre zu werden.

- Milyoner gibi görünüyor.
- O, milyonere benziyor.

Er sieht aus wie ein Millionär.

Almanya'da yaklaşık 1.000.000 tane milyoner vardır.

Es gibt in Deutschland etwa eine Million Millionäre.

Tom bir milyoner olmayı hayal ediyor.

Tom träumt davon, Millionär zu werden.

Salak milyoner ve köyden indim şehire filminde

Der idiotische Millionär und ich sind in seinem Film aus dem Dorf in die Stadt gekommen

Milyoner, fakir bir çocuk olarak hayata başladı.

Der Millionär war zu Anfang seines Lebens ein armer Junge gewesen.

O fakir doğdu ama bir milyoner olarak öldü.

Er wurde arm geboren, aber er starb als Millionär.

Milyoner, maliyeti ne olursa olsun başyapıtı satın almaya niyetlendi.

Der Millionär hatte die Absicht, das Meisterwerk zu erwerben, ganz gleich, was es kosten würde.

Bir milyoner olmanın nasıl bir şey olacağını merak ediyorum.

Wie wäre es wohl, Millionär zu sein?

"Ne zaman" sözcüğü var olmasaydı, babam bir milyoner olurdu.

Wenn das Wörtchen „wenn“ nicht wär, wär mein Vater Millionär.

İsrail'deki "Kim milyoner olmak ister" yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi.

Bis jetzt gewann nur ein Teilnehmer eine Million israelischer Schekel bei "Wer wird Millionär?" in Israel.