Translation of "Kalacaklar" in German

0.003 sec.

Examples of using "Kalacaklar" in a sentence and their german translations:

Giderlerini kısmak zorunda kalacaklar.

Sie werden ihre Ausgaben beschneiden müssen.

Büyük olasılıkla, bir hafta uzak kalacaklar.

Aller Wahrscheinlichkeit nach werden sie für eine Woche weg sein.

Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

Es sieht so aus, dass die Kinder auf dem Boden schlafen müssen.

Gelecek nesiller senin heykeline hayran kalacaklar.

Zukünftige Generationen werden dein Standbild bewundern.

Çadırlarımızı şimdi oldukları yerde sahilde bırakamayız. Eğer bırakırsak, su yükseldiğinde su altında kalacaklar.

Wir können unsere Zelte nicht da am Strand lassen, wo sie jetzt sind. Sonst stehen sie, wenn die Flut kommt, unter Wasser.