Translation of "Görüşmeye" in German

Görüşmeye devam edeceğiz.

Wir werden die Diskussion fortsetzen.

Tom'la görüşmeye can atıyorum.

Ich freue mich auf das Treffen mit Tom.

Seninle görüşmeye can atıyorum.

Ich habe mich schon darauf gefreut, Sie kennenzulernen.

Derhal aile doktorunla görüşmeye gitmelisin.

Du solltest besser gehen und deinen Hausarzt umgehend besuchen.

Niçin görüşmeye katılamadığımın sebebi bu.

Aus diesem Grunde konnte ich zur Sitzung nicht erscheinen.

Bazen Tom eski dostlarıyla görüşmeye geliyordu.

Manchmal besuchte Tom seine alten Freunde wieder.

O sonra bankası ile görüşmeye devam etti.

Sie setzte dann ihre Verhandlungen mit der Bank fort.

Tom, Mary'yi terk ettikten sonra John'la görüşmeye başladı.

Nachdem Tom ihr den Laufpass gegeben hatte, fing Maria an, sich mit Johannes zu treffen.

- Sorun, Tom'un görüşmeye tamamen gönülsüz olması.
- Problem, Tom'un müzakereye tamamen isteksiz olması.

Das Problem liegt in Toms völligem Verhandlungsunwillen.

- Beth onunla tanışmak için can atıyordu fakat o asla gelmedi.
- Beth onunla görüşmeye can atıyordu fakat hiç gelmedi.

Beth freute sich darauf, ihn zu treffen, aber er tauchte nie auf.