Translation of "Dolaşan" in German

0.002 sec.

Examples of using "Dolaşan" in a sentence and their german translations:

Ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle

und ein Labyrinth aus kilometerlangen Schluchten

Şirketin iflas edeceği hakkında dolaşan bir söylenti var.

Es liegt ein Gerücht in der Luft, dass die Firma bald bankrott geht.

Ortada ikinizin çıktığına dair dolaşan bir söylenti var.

Es geht das Gerücht um, ihr beiden wäret zusammen.

Tom, terk edilmiş evin etrafında dolaşan bir hayalet gördüğünü söylüyor.

Tom sagt, er hätte einen Geist um das verlassene Haus gehen sehen.

Eğitim, saldırıların önlenmesi ve insanların yaşadığı alanlarda dolaşan kedilerin takibi üzerine çalışıyor.

Er bemüht sich um Aufklärung, Konfliktprävention und das Aufspüren von Wildkatzen in Wohngegenden.

Burası dik uçurumları olan kumtaşı kayalıklarla ve kilometrelerce uzunlukta dönüp dolaşan labirentlerle

Steile, hohe Sandsteinfelsen und ein Labyrinth aus kilometerlangen Canyons

Sık sık okuyan ve sık sık dolaşan çok görür ve çok bilir.

Wer viel liest und viel herumkommt, sieht viel und weiß viel.