Translation of "Dakikasını" in German

0.002 sec.

Examples of using "Dakikasını" in a sentence and their german translations:

Filmin ilk otuz dakikasını kaçırdım.

Ich habe die erste halbe Stunde des Films verpasst.

Masayı hazırlamak Mary'nin sadece birkaç dakikasını aldı.

- Maria brauchte zum Decken des Tisches nur ein paar Minuten.
- Maria brauchte nur ein paar Minuten, um den Tisch zu decken.

Hatalarını fark etmek onun sadece birkaç dakikasını aldı.

Er brauchte nur ein paar Minuten, um seinen Fehler zu erkennen.

- Problemi çözmek on dakikasını aldı.
- Problemi çözmesi on dakika sürdü.

Er brauchte zehn Minuten, um das Problem zu lösen.

Aradığını bulmadan önce internet'te arama yapmak Tom'un on beş dakikasını aldı.

Erst nach einer viertelstündigen Google-Suche fand Tom das Gewünschte.