Translation of "Mary'nin" in German

0.014 sec.

Examples of using "Mary'nin" in a sentence and their german translations:

- Tom Mary'nin ağabeyidir.
- Tom Mary'nin abisidir.

Tom ist Marias älterer Bruder.

- Tom, Mary'nin ofisinde.
- Tom, Mary'nin bürosunda.

Tom ist in Marias Büro.

- Tom, Mary'nin sevgilisidir.
- Tom, Mary'nin aşığıdır.

- Tom ist Marys Geliebter.
- Tom ist Marys Liebhaber.

- Tom, Mary'nin kayınbabasıdır.
- Tom Mary'nin kayınpederidir.

Tom ist Marys Schwiegervater.

- Tom, Mary'nin gitmesini istemiyordu.
- Tom Mary'nin gitmesini istemedi.
- Tom, Mary'nin ayrılmasını istemiyordu.

Tom wollte nicht, dass Mary geht.

- Tom, Mary'nin tavsiyesini dinlemedi.
- Tom, Mary'nin tavsiyesini izlemedi.
- Tom, Mary'nin tavsiyesine uymadı.

Tom folgte Marias Rat nicht.

Mary'nin kocası tombul.

Marias Ehemännchen ist mopsig.

Mary'nin başı ağrıyor.

Maria hat Kopfschmerzen.

Tom, Mary'nin bahçıvanıdır.

Tom ist Marias Gärtner.

Mary'nin yaptığına bak.

Sieh nur, was Mary da tut!

Tom, Mary'nin büyükbabasıdır.

Tom ist Marys Großvater.

Mary'nin kafası karıştı.

Maria ist verwirrt.

Tom, Mary'nin oğludur.

Tom ist der Sohn Marias.

Bunlar Mary'nin küpeleri.

Das sind Marias Ohrringe.

Tom, Mary'nin şoförüdür.

- Tom ist Marias Chauffeur.
- Tom ist Marias Fahrer.

Mary'nin burnu kanıyordu.

Marys Nase blutete.

Mary'nin kocası zengin.

Marias Ehemann ist reich.

Mary'nin gözleri siyah.

Maria hat schwarze Augen.

Mary'nin gülümseyişini hatırlayamıyorum.

Ich kann mich nicht mehr an Marias Lächeln erinnern.

Meredith Mary'nin arkadaşıdır.

Meredith ist Marias Freundin.

O, Mary'nin baldızı.

Sie ist Marias Schwägerin.

Mary'nin çantası nerede?

Wo ist Marias Handtasche?

Tom, Mary'nin babasıdır.

Tom ist Marys Vater.

Tom, Mary'nin vaftizindeydi.

Tom war auf Marias Taufe.

Mary'nin kocası mısın?

- Bist du Marys Ehemann?
- Sind Sie Marys Ehemann?

Mary'nin planları var.

Maria hat Pläne.

Bu Mary'nin köpeği.

Das ist Marys Hund.

Tom, Mary'nin amcasıdır.

Tom ist der Onkel von Mary.

Tom, Mary'nin öğretmenidir.

Tom ist Marias Lehrer.

Tom, Mary'nin komşusudur.

Tom ist Marias Nachbar.

Tom Mary'nin kocası.

Tom ist Marias Ehemann.

Tom, Mary'nin arkadaşıdır.

Tom ist Marias Freund.

Tom, Mary'nin kuzenidir.

- Tom ist Marias Cousin.
- Tom ist Marias Vetter.

Tom, Mary'nin patronudur.

Tom ist Marias Chef.

Mary'nin eski-karısıdır.

Mary ist Toms Exfrau.

Mary'nin öğrenmesini istemiyorum.

Ich will nicht, dass Maria es erfährt.

Mary'nin yüzü kızardı.

Maria errötete.

Tom, Mary'nin kahramanıdır.

Tom ist Marias Held.

Tom, Mary'nin evinde.

Tom ist bei Maria.

Mary'nin gözleri güzel.

Maria hat schöne Augen.

Mary'nin telefonu vızıldadı.

Marias Telefon brummte.

Mary'nin elbisesi pembe.

Marys Kleid ist rosa.

Tom, Mary'nin uşağıdır.

Tom ist Marias Hausdiener.

Mary'nin arkadaşı kim?

Wer ist die Freundin von Maria?

Mary'nin sesi dinlendiricidir.

Maria hat eine beruhigende Stimme.

- Tom, Mary'nin hayatını kurtardı.
- Tom, Mary'nin yaşamını kurtardı.

Tom hat Maria das Leben gerettet.

- Tom Mary'nin ağladığını görebilir.
- Tom, Mary'nin ağladığını görebiliyordu.

Tom sah, dass Maria weinte.

- Tom, Mary'nin erkek kardeşidir.
- Tom Mary'nin erkek kardeşidir.

Tom ist Marys Bruder.

- Tom Mary'nin eğlenmediğini söyledi.
- Tom, Mary'nin eğlenmediğini söyledi.

Tom sagte, dass Mary keinen Spaß hatte.

- Tom, Mary'nin söylediğine inanamadı.
- Tom, Mary'nin söylediklerine inanamadı.
- Tom, Mary'nin söylediği şeye inanamadı.

Tom konnte nicht glauben, was Maria da sagte.

- Tom, Mary'nin eski erkek arkadaşı.
- Tom, Mary'nin eski arkadaşı.

Tom ist Marys Ex.

- Mary'nin hikayesi Tom'un hoşuna gitti.
- Tom, Mary'nin hikayesinden hoşlandı.

Tom gefiel Marys Geschichte.

- Tom, Mary'nin dediklerini biliyor.
- Tom, Mary'nin söylediği şeyi biliyor.

Tom weiß, was Mary sagte.

- Mary'nin ailesi tamamen çıldırdı.
- Mary'nin ailesi tamamen kontrolünü kaybetti.

- Marias Eltern haben komplett durchgedreht.
- Marias Eltern sind komplett ausgeflippt.

- Tom Mary'nin susamış olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin susadığını söyledi.

Tom sagte, Maria hat Durst.

Mary'nin diş telleri var.

Mary hat eine Zahnspange.

Mary'nin hiç özsaygısı yok.

Maria hat kein Selbstwertgefühl.

Mary'nin test sonucu neydi?

Wie ist Marias Testergebnis ausgefallen?

Tom Mary'nin elini öptü.

- Tom gab Maria einen Handkuss.
- Tom küsste Maria die Hand.
- Tom küsste Marias Hand.

Mary'nin büyük gözleri var.

Mary hat große Augen.

Sanırım o, Mary'nin ağabeyidir.

Ich glaube, er ist Marys älterer Bruder.

Tom, Mary'nin akıl hocası.

Tom ist Marys Mentor.

Mary'nin piyano çaldığını görüyorum.

Ich sehe Mary Klavier spielen.

Mary'nin güzel bacakları var.

Mary hat hübsche Beine.

Tom, Mary'nin tuzağına düştü.

Tom ist Maria in die Falle gegangen.

Tom Mary'nin saçını çekiyor.

- Tom zieht Maria an den Haaren.
- Tom zieht an Marias Haaren.

Mary'nin panik atağı vardı.

Maria erlitt eine Panikattacke.

Mary'nin giysisi güneşte kuruyor.

Marias Kleid trocknet in der Sonne.

Mary'nin cümlelerini çevirmek kolaydır.

Marias Sätze sind leicht zu übersetzen.

Mary'nin geniş omuzları var.

Maria hat breite Schultern.

Tom, Mary'nin gidişini izledi.

Tom sah Maria weggehen.

Tom Mary'nin önünde duruyordu.

Tom stand vor Maria.

Tom Mary'nin alnından öptü.

Tom küsste Maria auf die Stirn.

Mary'nin çok arkadaşı var.

Maria hat viele Freunde.

Tom Mary'nin uyuduğunu bilmiyordu.

Tom wusste nicht, dass Maria schlief.

Tom, Mary'nin arkasından konuştu.

Tom redete über Maria hinter ihrem Rücken.

Tom'u Mary'nin yanına oturtamazsın.

- Du kannst Tom nicht neben Maria setzen.
- Sie können Tom nicht neben Maria Platz nehmen lassen.

Tom, Mary'nin önünde durdu.

Tom stand vor Maria.

Ben Mary'nin erkek arkadaşıyım.

Ich bin Marias Freund.

Tom Mary'nin bilmesini istiyordu.

Tom wollte es Maria wissen lassen.

Tom Mary'nin kedisiyle oynuyor.

Tom spielt mit Marias Katze.

Mary'nin kendine saygısı az.

Maria hat ein geringes Selbstwertgefühl.

Mary'nin Tom'u öldürdüğünü gördüm.

Ich habe gesehen, wie Maria Tom getötet hat.

Mary'nin kitabı asla yayınlanmadı.

Marias Buch ist nie veröffentlicht worden.

Tom Mary'nin yanında oturuyordu.

Tom saß neben Maria.

Mary'nin bir bebeği olacak.

Maria bekommt ein Kind.

Mary'nin ABD'ye gideceğini duydum.

Ich habe hört, dass Mary in die USA gehen wird.

Tom, Mary'nin saçını ördü.

- Tom flocht Maria die Haare.
- Tom hat Maria die Haare geflochten.

Mary'nin gözleri sevinçle parlıyordu.

Marias Augen strahlten vor Vergnügen.

Tom Mary'nin yanında duruyor.

Tom steht neben Maria.

Tom Mary'nin önünde duruyor.

- Tom steht vor Mary.
- Tom steht Mary gegenüber.

Tom, Mary'nin dönmesini bekliyor.

Tom wartet darauf, dass Maria wiederkommt.

Mary'nin beni sevdiğini sanıyordum.

Ich dachte, Maria hätte mich lieb.

Tom Mary'nin günlüğünü buldu.

Tom hat Marias Tagebuch gefunden.

Mary'nin yaptığı şeyi beğenmedim.

Was Mary getan hat, hat mir nicht gefallen.

Tom Mary'nin gelmesini bekliyordu.

Tom wartete, dass Maria kam.

Tom Mary'nin sırrını biliyordu.

Tom kannte Marias Geheimnis.

Tom Mary'nin sözünü kesti.

Tom unterbrach Maria.