Translation of "Beş" in French

0.020 sec.

Examples of using "Beş" in a sentence and their french translations:

Beş kere beş yirmi beştir.

Cinq fois cinq font vingt-cinq.

- Üç kere beş on beş eder.
- Üç kere beş eşittir on beş.

3 multiplié par 5 égal 15.

(Beş ton)

(Cinq notes)

Beş parasızdım.

J'étais sans le sou.

- Beş duyu nedir?
- Beş duyu hangileridir?

Comment se nomment les cinq sens ?

- O beş dil konuşabilir.
- O, beş dil konuşabilir.
- Beş dil konuşabiliyor.

Il peut parler cinq langues.

- Beş gün yağdı.
- Beş gün yağmur yağdı.

Il a plu pendant cinq jours.

- Benim beş arkadaşım var.
- Beş arkadaşım var.

J'ai cinq amis.

- Beş kedim var.
- Beş tane kedim var.

J'ai cinq chats.

- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.
- Lütfen beş dakika bekleyiniz.

Veuillez attendre pendant cinq minutes.

Beş adet reformla.

Avec cinq réformes.

Beş gezegeni var

avec cinq planètes,

Beş dakika daha

Et cinq minutes après ça,

Saat tam beş.

Il est pile cinq heures.

Beş dakikadır buradayım.

Je suis là depuis cinq minutes.

Tom beş parasız.

- Tom est torse nu.
- Tom ne porte pas de chandail.

O, beş parasızdır.

- Il est ruiné.
- Il est fauché.

Beş kişi öldü.

Cinq personnes sont mortes.

Beş adam gördüm.

J'ai vu cinq hommes.

O beş yaşında.

Elle a cinq ans.

Yaklaşık beş mil.

Ça fait à peu près 5 miles.

Beş çocuk yetiştirdi.

Elle a élevé cinq enfants.

Dörde beş var.

Il est quatre heures moins cinq.

Bugün beş mart.

Aujourd'hui, nous sommes le cinq mars.

Beş dakika oturalım.

Asseyons-nous cinq minutes.

- Sadece on beş dakika.
- Yalnızca on beş dakika.

- Seulement 15 minutes.
- Plus que quinze minutes.
- Quinze minutes à tirer.
- Quinze minutes restantes.
- Quinze minutes de reste.

- Lütfen beş dakika bekle.
- Lütfen beş dakika bekleyin.

- S'il vous plaît, attendez cinq minutes.
- Veuillez attendre pendant cinq minutes.
- Attendez cinq minutes, s'il vous plaît.

- Sana beş dolar vereceğim.
- Sana beş dolar veririm.

Je te donnerai cinq dollars.

- Benim evim beş blok ötededir.
- Evim beş sokak ötede.

Ma maison est cinq rues plus loin.

- O beş yıldır ölüdür.
- O, beş yıl önce öldü.

- Il est mort depuis cinq ans.
- Il est mort depuis 5 ans.
- Il est mort il y a cinq ans.

Ve arabada beş kişiydiler.

et il y avait 5 personnes dans la voiture.

Erkekler beş kat azaldı.

suite au mouvement Me Too.

Önümüzdeki beş yıl boyunca

Les 5 prochaines années,

Doyuracak beş boğaz var.

Avec cinq bouches à nourrir,

Bir, üç, beş, yedi -

un, trois, cinq, sept -

Beş parasız şirketinden ayrılmıştı

Il a quitté son entreprise en faillite

Ona beş dolar ödedim.

- Je lui ai donné 5 dollars en paiement.
- Je lui ai payé 5 dollars.

Heyet, beş üyeden oluşuyor.

Le comité se compose de cinq membres.

Tavuk beş yumurta yumurtladı.

La poule a fait éclore cinq œufs.

Saat dokuza beş var.

Il est neuf heures moins cinq.

Bana beş gün verin.

- Donnez-moi cinq jours.
- Donne-moi cinq jours.

Keki beş parçaya böldü.

- Elle partagea la tarte en cinq.
- Elle coupa le gâteau en cinq.

Onlar hepsi beş kişiler.

- Ils sont cinq en tout.
- Elles sont cinq en tout.

Kitaplarını beş kategoriye ayırdı.

Il groupa ses livres en cinq catégories.

Beş civarında oraya varacak.

Il arrivera là-bas à 5 heures environ.

O beş mil koştu.

Il courut cinq miles.

Latincede beş çekim vardır.

Il y a cinq déclinaisons en latin.

Beş yıldır onu tanıyorum.

Je la connais depuis cinq ans.

Koklama beş duyudan biridir.

L'odorat est l'un des cinq sens.

Kalışını beş gün uzattı.

Elle a prolongé son séjour de cinq jours.

Benim odam beş numara.

Ma chambre est la numéro cinq.

John'un beş elması var.

John a cinq pommes.

Beş dakika daha bekleyelim.

Attendons 5 minutes de plus.

O, beş parasız değil.

Elle n'est pas sans argent.

Görme beş duyudan biridir.

La vue est l'un des cinq sens.

Ben kırk beş yaşındayım.

J'ai quarante-cinq ans.

Beş yıldır İngilizce çalışıyorum.

J’ai étudié l'anglais pendant cinq ans.

Beş dakika daha bekleyeceğim.

Je patiente encore cinq minutes.

Günde beş mil koşarım.

Je cours huit kilomètres par jour.

Dün beş balık yakaladım.

J'ai attrapé cinq poissons hier.

Beş eşinden üçü sadakatsizdi.

Des cinq épouses qu'il a eues, trois ont été infidèles.

Saatin beş dakika geri.

Ta montre retarde de cinq minutes.

Beş dakika içinde gidiyoruz.

- Nous partons dans cinq minutes.
- On part dans cinq minutes.

Ben yirmi beş yaşındayım

J'ai vingt-cinq ans.

Beş kişilik bir aileyiz.

Nous sommes cinq dans la famille.

Beş yıldır Kanada'da yaşıyorum.

Ça fait 5 ans que j'habite au Canada.

Haziranda otuz beş olacağım.

J'aurai 35 ans en juin.

Onu beş yıldır çalışıyorum.

Je l'étudie depuis cinq ans.

Beş saattir burada bulunuyorsun.

Vous avez été ici depuis cinq heures.

Ben beş dil konuşurum.

- Je peux parler cinq langues.
- Je parle cinq langues.

Buradan Tokyo'ya beş mildir.

Tokyo est à 5 miles d'ici.

Kitaplarını beş kategoriye böldü.

Il divisa ses livres en cinq catégories.

Saat ikiye beş var.

Il est deux heures moins cinq.

Gelecek beş dakika önceydi.

L'avenir s'est produit il y a cinq minutes.

O beş fit boyunda.

Il mesure cinq pieds.

Kitaplarını beş gruba ayırdı.

Il divisa ses livres en cinq groupes.

Filmi beş kez izledim.

J'ai vu le film cinq fois.

Elde beş parmak vardır.

La main a cinq doigts.

Beş yıldır burada yaşıyorum.

Cela fait cinq ans que je vis ici.

Lütfen beş dakika bekle.

Attendez cinq minutes, s'il vous plaît.

Yürüyerek on beş dakika.

C'est à 15 minutes à pied.

Ailemizde beş kişi var.

Il y a cinq personnes dans notre famille.

O beş yıldır ölüdür.

- Il est mort depuis cinq ans.
- Il est mort depuis 5 ans.

- Tren on beş vagondan oluşmuştu.
- Tren on beş vagondan oluşuyor.

Le train se compose de quinze wagons.

- Savaş beş yıl sonra başladı.
- Savaş, beş yıl sonra başladı.

La guerre commença cinq années après.

- Yorgunum. Burada beş dakika oturacağım.
- Yorgunum. Burada beş dakika için oturacağım.
- Yorgunum. Burada beş dakika boyunca oturacağım.

Je suis fatigué, je m'assois pendant cinq minutes ici.

- Beş dakika içinde seninle olacağım.
- Beş dakika içinde senin yanında olacağım.

- Je serai à toi dans cinq minutes.
- Je serai à vous dans cinq minutes.

Ama şimdi, beş yıl sonra,

Cinq ans après, je peux cependant vous dire

Beş dakika sonra Paris üzerindeyiz,

Cinq minutes plus tard, on survole Paris,

Stavanger'dekinin beş katı olduğunu görüyoruz.

est cinq fois plus important que celui à Stavanger.

Türkiye'de beş tane depo basıldı

Cinq usines turques,