Translation of "Yolculuktan" in French

0.003 sec.

Examples of using "Yolculuktan" in a sentence and their french translations:

Önümüzde yolculuktan tamamen bunalmış

complètement désemparées face au chemin à parcourir

Uzun bir yolculuktan döndüm.

Je retournais d'un long voyage.

Adamım, yolculuktan hayal kırıklığına uğramayacaksın.

Mon vieux, tu ne vas pas être déçu du voyage !

Böyle uzun bir yolculuktan sonra yorgun olmalısınız.

Tu dois être fatigué après un si long voyage.

Pasifik Okyanusundaki uzun bir yolculuktan zevk aldık.

Nous avons profité d'un long voyage à travers l'Océan Pacifique.

Tekneyle bir yolculuk arabayla yolculuktan daha uzun sürer.

Un trajet en bateau dure plus longtemps qu'en voiture.

Bagajını taşıyayım. Yolculuktan yorgun olmalısın ve o ağır olmalı.

Laissez-moi porter vos bagages. Vous devez être fatigué de ce voyage et ils doivent être lourds.

- Onun yolculuğu iptal etmesini ikna etmeye çalışarak zor bir zaman geçirdim.
- Onu yolculuktan vazgeçirmeye çalışırken epey zorlandım.

J'ai eu des difficultés à essayer de le persuader d'annuler le voyage.

- Lütfen yola çıkmadan en az bir saat önce işlemler için burada olunuz.
- Lütfen işlemler için yolculuktan en az bir saat önce geliniz.

Veuillez venir au moins une heure avant le départ pour l'enregistrement.