Translation of "Satıcısı" in French

''Ekmek satıcısı olacağım'' diyordum.

Je lui dis que je vais jouer le boulanger.

O bir araba satıcısı.

Il est vendeur de voitures.

Dan bir uyuşturucu satıcısı oldu.

Dan est devenu un trafiquant de drogue.

Bu araba satıcısı dürüst değil.

Ce vendeur de voitures n'est pas honnête.

Tom bir uyuşturucu satıcısı değil.

Tom n'est pas un trafiquant de drogue.

Meyve satıcısı "Bak ama dokunma" diyor.

« Regardez mais ne touchez pas », dit le marchand de fruits.

Yol üzerinde birçok meyve satıcısı vardır.

Il y a de nombreux marchands de fruits le long du chemin.

Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.

Dan a vendu de la drogue à un dangereux trafiquant de drogue.

Mahkûm uyuşturucu satıcısı ölüm cezasını ömür boyu hapis cezasına düşürtmek için yetkililere boyun eğmeye istekliydi.

Le vendeur de drogue condamné à mort était disposé à coopérer avec les autorités pour voir sa sentence réduite à la peine à perpétuité.