Translation of "Ihtiyaç" in French

0.019 sec.

Examples of using "Ihtiyaç" in a sentence and their french translations:

İhtiyaç ne?

Quel est le besoin ? »

Garsona ihtiyaç var.

On demande un serveur.

Bana ihtiyaç duydun mu?

- Avais-tu besoin de moi ?
- Aviez-vous besoin de moi ?

Neden onlara ihtiyaç duyuyorsun?

- Pourquoi as-tu besoin d'eux ?
- Pourquoi avez-vous besoin d'eux ?

Bebek, annesine ihtiyaç duyar.

Le bébé a besoin de sa mère.

Hiçbir pile ihtiyaç yok.

Aucune batterie n'est nécessaire.

Senin yardımına ihtiyaç duyacağım.

Je vais avoir besoin de ton aide.

Bunlardan bazılarına ihtiyaç duyacaksın.

- Vous aurez besoin de certains de ceux-ci.
- Tu auras besoin de certains de ceux-ci.

İhtiyaç duyduğunuzu buldunuz mu?

- As-tu trouvé ce que tu voulais?
- As-tu trouvé ce que tu avais besoin?

Paraya acil ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent d'argent.

Gönüllülere acil ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent de volontaires.

Suya acil ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent d'eau.

İnsanlarla bağ kurmaya ihtiyaç duyarız.

Nous avons soif de connexion humaine.

İhtiyaç duydukları eğitimi alamayacaklarından korkuyorlar.

Ils s'inquiètent de ne pas recevoir l'éducation dont ils ont besoin.

Ihtiyaç duydukları becerileri edinemediklerini söylüyorlar.

qu'ils s'inquiètent de ne pas acquérir les compétences dont ils ont besoin.

30 katı ihtiyaç olacağını söylüyor

Dit qu'il aura besoin de 30 fois

Gerçekten tedaviye ihtiyaç olan insanlar

Les gens qui ont vraiment besoin d'un traitement

Buna ihtiyaç var mı bilmiyorum.

Je ne sais pas si on a besoin de ça.

Sen profesyonel yardıma ihtiyaç duyabilirsin.

Vous avez peut-être besoin d'une aide professionnelle.

Gönüllülere son derece ihtiyaç vardır.

On a désespérément besoin de bénévoles.

Biz Tom'un deneyimine ihtiyaç duyuyoruz.

Nous avons besoin de l'expérience de Tom.

İhtiyaç duydukları her şeye sahipler.

- Ils ont tout ce dont ils ont besoin.
- Elles ont tout ce dont elles ont besoin.

Bir taksi durdurmaya ihtiyaç yoktu.

Il n'était pas nécessaire d'arrêter un taxi.

Revizyona acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de révisions.

Tom güvenebileceği birisine ihtiyaç duyuyordu.

Tom avait besoin de quelqu'un à qui il puisse faire confiance.

Orada ihtiyaç duydukları gibi sıcak kalırlar.

Ils essayent de rester au chaud là-dessous.

Suya ihtiyaç olmadığı zamanlarda seller olurken,

Des déluges arriveront quand on n'aura pas besoin d'eau

Bazen ihtiyaç duydukları sağlık ürünlerini bulamazlar.

ils n'auront pas parfois le produit médical dont ils ont besoin.

Şimdi değişime ihtiyaç olduğuna karar verdi.

Maintenant, il a décidé qu'un changement était nécessaire.

İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.

Ce dont il y a besoin c'est plus de temps.

Nihayet ihtiyaç duyduğum her şeyim var.

- J'ai en définitive tout ce dont j'ai besoin.
- Je dispose finalement de tout ce dont j'ai besoin.
- J'ai enfin tout ce dont j'ai besoin.

Biraz yardıma ihtiyaç duyacağıma oldukça eminim.

Je suis presque sûr que je vais avoir besoin d'aide.

İhtiyaç duyduğun tüm parayı sana vereceğim.

- Je te donnerai tout l'argent dont tu as besoin.
- Je vous donnerai tout l'argent dont vous avez besoin.

Sadece biraz stres atmaya ihtiyaç duyuyorum.

J'ai simplement besoin de décompresser.

İhtiyaç duyduğun bir şey var mı?

- Te faut-il quoi que ce soit ?
- Y a-t-il quoi que ce soit dont tu aies besoin ?
- Y a-t-il quoi que ce soit dont vous ayez besoin ?
- Vous faut-il quoi que ce soit ?

Hepimiz zaman zaman yardıma ihtiyaç duyarız.

Nous avons tous besoin d'aide de temps à autre.

Arzu ihtiyaç ve talep arasından çıkar.

Le désir émerge entre nécessité et demande.

Bütün ihtiyaç duyduklarımı bana sağlayabilir misin?

- Est-ce que tu peux me fournir tout ce dont j'ai besoin ?
- Est-ce que vous pouvez me fournir tout ce dont j'ai besoin ?
- Peux-tu me fournir tout ce dont j'ai besoin ?
- Pouvez-vous me fournir tout ce dont j'ai besoin ?

Bir çocuk bir anneye ihtiyaç duyar.

Un enfant a besoin d'une mère.

Ekonomik konuta acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de logement abordable.

Kan vericiye acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de donneurs de sang.

Temiz enerjiye acil bir ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent d'énergie propre.

Deneyimli pilotlara acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de pilotes expérimentés.

Daha fazla paraya acil ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent d'argent.

Yeni fikirlere acil bir ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent de nouvelles idées.

Barış görüşmelerine acil bir ihtiyaç var.

On a un besoin urgent de pourparlers de paix.

Nitelikli öğretmenlere acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent d'enseignants qualifiés.

Sığınma için acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent d'abris.

Sosyal değişikliğe acil bir ihtiyaç var.

On a un besoin urgent de changement social.

Ve burada yeniden düşünmeye gerçekten ihtiyaç var.

Il y a un réel besoin de reconsidération.

Insanlar bilişsel kontrole daha az ihtiyaç duyuyor.

que les gens ont moins besoin de contrôle cognitif.

Eğer sağlıklı bir hararetli ortamsa ihtiyaç duyulan,

Si cultiver une bonne passion en fait partie,

Bunların hepsi bir ülkenin ihtiyaç duyduğu meslekler,

Ce sont toutes les professions dont un pays a besoin,

Hollanda'da bakım ve refakate ihtiyaç duyan insanları

Aux Pays-Bas, les églises et les organisations de soin

çaresizce ihtiyaç duyulan takviye ve cephane kaldırıldı.

été retenus, alors que les Autrichiens faisaient flotter des obstacles en aval pour briser les ponts fragiles.

Herkes evde bir asansöre ihtiyaç duyar mı?

Quiconque a-t-il besoin d'être reconduit chez lui ?

Ya da topluluğumuzda yardıma ihtiyaç duyan insanlara?

ou des gens de notre communauté qui pourraient avoir besoin d'aide?

Önemsiz bir problem, uzun tefekküre ihtiyaç duymaz.

Un problème trivial ne demande pas une longue réflexion.

Bu,yalnız yapmaya ihtiyaç duyduğum bir şey.

C'est quelque chose que je dois faire seul.

Sanayi ülkeleri birçok nitelikli işgücüne ihtiyaç duyarlar.

Les pays industriels requièrent beaucoup de main-d'œuvre qualifiée.

İhtiyaç duyduğun her şeyi satın alabildin mi?

- As-tu pu acheter tout ce dont tu avais besoin ?
- Avez-vous pu acheter tout ce dont vous aviez besoin ?

Bir vizeye ihtiyaç duyduğum asla bana söylenmedi.

On ne m'a jamais dit que j'avais besoin d'un visa.

Tom anne ve babasının onayına ihtiyaç duyuyordu.

- Tom avait besoin de l'accord de ses parents.
- Tom avait besoin de l'approbation de ses parents.

Yeni bir politikaya acil bir ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent d'une nouvelle politique.

Yeni bir sisteme acil bir ihtiyaç vardır.

On a un besoin urgent d'un nouveau système.

Daha iyi bir iletişime acil ihtiyaç var.

Il y a un besoin urgent de meilleure communication.

Kan bağışı için acil bir ihtiyaç var.

Il y a un besoin urgent de dons de sang.

Yiyecek ve suya acilen bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de nourriture et d'eau.

Gelişmiş yaşam şartlarına acil bir ihtiyaç var.

Il y a un besoin urgent d'améliorer les conditions de vie.

Tıbbi malzemeler için acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de fournitures médicales.

Daha fazla doktora acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de davantage de médecins.

İnsanların çevreyi temizlemelerine acil bir ihtiyaç vardır.

Il faut que les gens nettoient l'environnement de manière urgente.

Onların sistemlerini güncellemelerine acil bir ihtiyaç var.

Il faut absolument qu'ils mettent à jour leur système.

Bitkiler suya ve güneş ışığına ihtiyaç duyar.

Les plantes ont besoin d'eau et de lumière solaire.

Tom, ihtiyaç duyduğu şeylerin bir listesini yaptı.

Tom a fait une liste de ce dont il avait besoin.

İhtiyaç duymanız halinde arayabileceğiniz birileri var mı?

- Connaissez-vous quelqu'un que vous pouvez appeler si vous avez besoin de parler ?
- Connais-tu quelqu'un que tu peux appeler si tu as besoin de parler ?

Neredeyse yemeğe, barınağa ve sekse ihtiyaç duyduğumuz kadar.

Presqu’autant que nous avons besoin de nourriture, d'un abri et du sexe.

Insanların tedaviye başlama konusunda rahat hissetmelerine ihtiyaç duyarız.

Les gens doivent se sentir à l'aise d'en faire la demande.

Bu yüzden daha fazla kadın lidere ihtiyaç var.

Mais voilà pourquoi il faut davantage de femmes dirigeantes.

Gelecekte ihtiyaç duyacakları tüm becerilere sahip olmak istiyorlar.

Ils veulent avoir toutes les compétences dont ils auront besoin à l'avenir.

Aynı nöronlara ihtiyaç duyulmaz bu yüzden sessiz kalırlar.

ces mêmes neurones ne sont pas nécessaires et demeurent silencieux.

Peki neden erkekler için bir hapa ihtiyaç var?

Pourquoi a-t-on donc besoin d'une pilule masculine ?

Sanatı lüks mü yoksa ihtiyaç olarak mı görüyoruz?

Pensons-nous que l'art est un luxe ou une nécessité ?

Bir hamsterin ihtiyaç duyabileceği her şey elinin altında.

Il y a ici tout ce dont un hamster a besoin.

- çaresizce ihtiyaç duyduğu, ancak yetersiz kalan bir nitelik.

- une qualité dont il avait besoin désespérément, mais a trouvé dans l' offre à court

Yaşlı insanlar, uğruna yaşayacak bir şeye ihtiyaç duyar.

Les personnes âgées ont besoin de vivre pour quelqu'un.

İyi bir yasal tavsiyeye acil bir ihtiyaç vardır.

Il y a un besoin urgent de bon conseil juridique.

Tüm sağlıklı ekosistemler çok sayıda farklı türe ihtiyaç duyar.

Tout écosystème sain a besoin d'une variété d'espèces différentes.

Annesine kavuşmanın verdiği rahatlama... ...ve çok ihtiyaç duyduğu sütü.

Le soulagement bienvenu du réconfort de sa mère et son lait, dont elle a grand besoin.

Sakalı var ve bu yüzden tıraş olmaya ihtiyaç duymaz.

Il garde la barbe, donc il n'a pas besoin de se raser.

Yerel hükümetin evsizlere yardım etmesine acil bir ihtiyaç var.

Il faut que le gouvernement local aide d'urgence les sans abri.

Büyümek ve karmaşık hale gelmek için yaşam oksijene ihtiyaç duyar.

On sait que la vie a besoin d'oxygène pour se développer de façon complexe

Doğada gücünüze ihtiyaç duyduğunuz bir yer varsa orası kesinlikle ormandır.

S'il y a bien un endroit où on a besoin d'être en forme, c'est dans la jungle.

. Böylece ülke kimseye ihtiyaç duymadan halkını ilerletebilir. O zamandan beri

faire progresser son peuple sans avoir besoin de personne. Depuis lors, les EAU y

Neden en büyük bankalar en büyük kurtarma paketlerine ihtiyaç duyuyorlar?

Pourquoi les banques les plus grosses nécessitent-elles les plus gros renflouements ?

- Hala bana ihtiyaç duyuyor musun?
- Bana hâlâ ihtiyacın var mı?

- Est-ce que tu as toujours besoin de moi ?
- As-tu encore besoin de moi ?

Günde üç öğün yemek yersen, vücudun ihtiyaç duyduğu enerjiyi sağlayacak.

Si vous mangez trois repas par jour, votre corps trouvera l'énergie dont il a besoin.