Translation of "Eğilimi" in French

0.003 sec.

Examples of using "Eğilimi" in a sentence and their french translations:

Mübalağa etme eğilimi var.

- Il a une tendance à l'exagération.
- Il a tendance à exagérer.

Tom'un abartma eğilimi var.

Tom a tendance à exagérer.

Dağ yamaçlarında birkaç koyun eğilimi,

s'occupant de quelques moutons sur les pentes de la montagne,

Onun kötümser olma eğilimi var.

Il a tendance à être pessimiste.

Onun abartma eğilimi var gibi görünüyor.

Il me semble qu'elle a tendance à exagérer.

Jim'in çok uzaklara gitme eğilimi var.

Jim a tendance à aller trop loin.

Japonların bu şekilde düşünme eğilimi vardır.

Les Japonais ont tendance à penser de cette façon.

Onun müzik için doğal bir eğilimi var.

Il a un penchant naturel pour la musique.

Çocukların televizyon yüzünden yazmayı ihmal etme eğilimi var.

Les enfants ont tendance à négliger la lecture à cause de la télévision.

Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor.

Elle a l'air d'avoir tendance à exagérer.

Ölümlerin nadir olma eğilimi olmasına rağmen, birçok kişi son çeyrek yüzyıl boyunca volkanik patlamalar sonucu öldü.

Bien que les décès soient rares, beaucoup de gens ont été tués par des éruptions volcaniques au cours du dernier quart de siècle.