Translation of "Durdurmak" in French

0.003 sec.

Examples of using "Durdurmak" in a sentence and their french translations:

Durdurmak istemiyorum.

- Je ne veux pas m'arrêter.
- Je me refuse à y mettre un terme.

durdurmak engellemek için

pour empêcher l'arrêt

Durdurmak ister misin?

- Veux-tu t'arrêter ?
- Voulez-vous vous arrêter ?

Onu durdurmak zorundaydım.

J'ai dû l'arrêter.

Bunu engellemek durdurmak imkansız

il est impossible de l'arrêter

Şimdi bunu durdurmak zorundasın.

Tu dois arrêter ça maintenant.

Hıçkırığı durdurmak için ne yapmalıyım?

- Que devrais-je faire pour arrêter un hoquet ?
- Que devrais-je faire pour arrêter le hoquet ?

- Durdurmak zorunda kaldım.
- Durmam gerekiyordu.

- Il fallait que j'arrête.
- Il me fallait arrêter.
- Il me fallait cesser.
- Il fallait que je cesse.
- Il me fallut arrêter.
- Il me fallut cesser.
- Il m'a fallu arrêter.
- Il m'a fallu cesser.

Bunu durdurmak için ne yapıyorsun?

- Que faites-vous pour l'arrêter ?
- Que faites-vous pour arrêter cela ?

Kanamayı durdurmak için bir şey yapılmalı

Il faut faire quelque chose pour arrêter l'hémorragie.

O, sigara içmeyi durdurmak için çalışıyor.

Il essaie d'arrêter de fumer.

Polis onu durdurmak için sinyal verdi.

Le policier lui intima de s'arrêter.

durdurmak için yasal yollara başvurmaya devam edeceğiz

pour empêcher le gouvernement de brutaliser nos clients,

Hannibal'in ilerleyişini durdurmak isteyen Romalılar , mevcudiyetlerini hissettirdiler.

Voulant arrêter l'expansion d'Hannibal, le Les Romains ont fait sentir leur présence.

Onları durdurmak için bir şey yapamaz mısın?

- Ne peux-tu rien faire pour les arrêter ?
- Ne pouvez-vous rien faire pour les arrêter ?

Beni durdurmak için yapabileceğin bir şey yok.

- Tu ne peux rien faire pour m'arrêter.
- Il n'y a rien que vous puissiez faire pour m'arrêter.

O bir taksi durdurmak için elini kaldırdı.

Il leva la main pour arrêter un taxi.

Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.

Pressez sur la plaie pour arrêter le saignement.

Bütün dünya onları durdurmak için seferber edilecek.

Le monde entier sera mobilisé pour les arrêter.

Bir kere konuşmaya başladığında, onu durdurmak yok.

Une fois qu'elle commence à parler, on ne peut plus l'arrêter.

Daha ileri gitmeden önce bu söylentiyi durdurmak istiyorum.

Je veux mettre fin à cette rumeur avant qu'elle ne se propage plus.

Bunun tekrar olmasını durdurmak için bir şey yapmak zorundayız.

Nous devons faire quelque chose pour empêcher ceci de se reproduire.

Keşke abur cubur yemeyi durdurmak için irade gücüm olsa.

J'aimerais disposer de la volonté d'arrêter de manger de la malbouffe.

Barış sağlamak ve savaşları durdurmak için yapabilceğimiz şeylerden biri de

Pour arrêter les guerres et avoir la paix, nous pouvons entre autres

Devlet kalıcı projeyi durdurmak istiyor ve ilk etapta yokmuş gibi

veux que l'Etat arrête définitivement le projet et que le monde oublie l'histoire du

- Bunu durdurmak zorundasın.
- Bunu durdurmalısın.
- Bunu durdurman gerekiyor.
- Bunu durdurman lazım.

- Tu dois arrêter ça.
- Vous devez arrêter ça.

Onu durdurmak için. Guardian gazetesi, Nepal'in dünyadaki en bulaşıcı ve ölümcül on salgından

pour l'humanité. Et dans le cas où cela se propage quelque part, il faut agir rapidement.