Examples of using "Bulurken" in a sentence and their french translations:
İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.
À la gare, j'ai eu le plus grand mal à trouver mon billet.
- Babam, büyüdüğümde bir iş bulurken okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu. - Babam, büyüdüğümde bir iş bulmak için okulun ne kadar da önemli olacağı hakkında konuştu.
Père a parlé de combien l'école sera importante pour trouver un travail lorsque je serai plus âgé.