Translation of "Yaşadım" in French

0.010 sec.

Examples of using "Yaşadım" in a sentence and their french translations:

Yeterince yaşadım.

J'en ai ma claque.

Ben bunu yaşadım.

C'est ce qui m'est arrivé.

Ben burada yaşadım.

J'ai vécu ici.

Aynı problemi yaşadım.

J'ai eu le même problème.

Orada yalnız yaşadım.

Je vivais là seule.

Benzer deneyimler yaşadım.

J'ai eu des expériences similaires.

Sadece çile yaşadım.

Je viens de traverser une épreuve.

Zaten Coimbra'da yaşadım.

- J'ai déjà vécu à Coïmbre.
- J'ai déjà vécu à Coimbra.

- Arka arkaya şanssızlıklar yaşadım.
- Bir dizi şanssızlık yaşadım.

J'ai eu une série de malchances.

Küçük bir sapma yaşadım.

j'ai fait un petit détour

Ve kariyerimin şokunu yaşadım.

et j'ai eu le choc de ma carrière :

Berbat bir deneyim yaşadım.

J'ai traversé une épreuve terrible.

Çocukken bu evde yaşadım.

Enfant, j'ai vécu dans cette maison.

İnanılmaz bir deneyim yaşadım.

- J'ai fait une expérience incroyable.
- Il m'est arrivé quelque chose d'incroyable.

Hayatım boyunca burada yaşadım.

- J'ai vécu ici toute ma vie.
- J'ai vécu ici ma vie entière.

Ben yoksulluk içinde yaşadım.

J'ai vécu dans la pauvreté.

Bir aile krizi yaşadım.

J'ai eu une urgence familiale.

İçeri girmekte sıkıntı yaşadım.

J'ai eu du mal à rentrer.

Küçük bir kasabada yaşadım.

- Je vivais dans une petite ville.
- J'ai vécu dans une petite ville.

Senin yaşındayken Boston'da yaşadım.

Quand j'avais ton âge, je vivais à Boston.

Bir zamanlar Osaka'da yaşadım.

J'ai déjà vécu à Osaka.

Seninle aynı sorunu yaşadım.

J'ai eu le même problème que toi.

Ben mutluluk içinde yaşadım.

- Je vivais dans la félicité.
- J'ai vécu dans la félicité.

Ben aynı şeyi yaşadım.

J'ai vécu la même chose.

Altı yıl boyunca Amerika'da yaşadım.

et je vis aux États-Unis depuis six ans.

Altı yaşına kadar Osaka'da yaşadım.

J'ai vécu à Osaka jusqu'à mes 6 ans.

Ben zor bir hayat yaşadım.

J'ai vécu une vie difficile.

İki yıl önce Sasayama'da yaşadım.

J'ai vécu à Sasayama il y a deux ans.

Geçen yıl New York'ta yaşadım.

J'ai vécu à New York l'année dernière.

Ben hayatım boyunca burada yaşadım.

- J'ai vécu ici toute ma vie.
- J'ai vécu ici ma vie entière.

Her zaman ebeveynlerimle birlikte yaşadım.

J'ai toujours vécu avec mes parents.

Ben uzun bir süre yaşadım.

J'ai vécu longtemps.

Geçen yıl Sanda City'de yaşadım.

L'année dernière je vivais à Sanda City.

On yıl yurt dışında yaşadım.

J'ai vécu à l'étranger pendant dix ans.

Ben gerçek bir korku yaşadım!

J'ai eu chaud!

Derdimi Fransızca anlatmada sorun yaşadım.

J'ai eu des difficultés à me faire comprendre en français.

Ben uzun bir hayat yaşadım.

J'ai vécu une longue vie.

Ben birçok hayal kırıklığı yaşadım.

J'ai eu trop de déceptions.

Üç yıl boyunca Avustralya'da yaşadım.

J'ai vécu trois ans en Australie.

Ben bu dönemi 2013 yılında yaşadım.

Le mien fut en 2013.

Ve de aniden evet! anını yaşadım.

et instantanément, j'ai eu une révélation.

Bakın, kendim de polis şiddeti yaşadım,

Ayant moi-même survécu à de la violence policière

Onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.

J'ai eu quelques difficultés à trouver sa maison.

Ben beden dışı bir deneyim yaşadım.

J'ai vécu une expérience extra-corporelle.

Onun adını telaffuz ederken sorun yaşadım.

- J'ai eu des difficultés à prononcer son nom.
- J'ai eu du mal à prononcer son nom.

Ben iki ay boyunca Vancouver'da yaşadım.

J'ai vécu deux mois à Vancouver.

İstasyonda biletimi bulurken büyük zorluk yaşadım.

À la gare, j'ai eu le plus grand mal à trouver mon billet.

Ben on yıl yurt dışında yaşadım.

- J'ai vécu à l'étranger pendant dix ans.
- J'ai vécu dix ans à l'étranger.

İnsanın karnına vuran o berbat hissi yaşadım.

J'avais la boule au ventre.

Bir hafta sonra büyük bir rahatlama yaşadım.

J'ai connu un vrai soulagement une semaine plus tard.

İşe giderken arabamla ilgili bir sorun yaşadım.

J'ai eu un problème avec ma voiture, sur le chemin du travail.

Senin yaşındayken ben de aynı sorunu yaşadım.

- J'ai eu le même problème à ton âge.
- J'ai eu le même problème lorsque j'avais ton âge.
- J'ai eu le même problème à votre âge.
- J'ai eu le même problème lorsque j'avais votre âge.

Dün onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.

- J'ai eu du mal à trouver sa maison hier.
- Ça n'a pas été facile pour moi de trouver sa maison hier.

Bir yıldan daha fazla süre Cezayir'de yaşadım.

J'ai vécu à Alger pendant plus d'un an.

Tokyo'ya gelmeden önce on yıl Sendai'de yaşadım.

J'ai vécu à Sendai pendant dix ans avant de venir à Tokyo.

15 yıl boyunca bin kişilik bir kasabada yaşadım.

J'ai vécu 15 ans dans une ville de 1 000 habitants.

Bir aydan daha fazla bir süre Nagoya'da yaşadım.

J'ai vécu plus d'un mois à Nagoya.

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.

J'ai eu du mal à retrouver le chemin du retour jusqu'à mon hôtel hier soir.

Bir zamanlar Pekin'de yaşadım ama şimdi Seul'de yaşıyorum.

Autrefois j'ai vécu à Pékin, mais maintenant j'habite à Séoul.

Ben 1988'den 1994'e kadar Lübnan'da yaşadım.

Il a habité au Liban à partir de 1988 jusqu'en 1994.

Bir hafta boyunca soğuk algınlığı yaşadım ve hâlâ iyileşmedim.

J'ai eu un rhume pendant une semaine, et je m'en suis toujours pas séparé.

- Konser için bilet alırken zorlandım.
- Konser için bilet alırken zorluk yaşadım.

- J'eus des difficultés à me procurer un billet pour le concert.
- J'ai eu des difficultés à me procurer un billet pour le concert.

Ben hayatım boyunca pek çok evde yaşadım ve pek çok yatakta uyudum.

J'ai habité beaucoup de maisons et dormi dans beaucoup de lits au cours de ma vie.

Üniversiteden mezun olduktan sonra, eve geri taşındım ve ebeveynlerimle birlikte üç yıl yaşadım.

- Après avoir été diplômé de l'école, j'ai de nouveau emménagé chez moi et vécu avec mes parents pendant trois ans.
- Après avoir été diplômée de l'école, j'ai de nouveau emménagé chez moi et vécu avec mes parents durant trois ans.