Translation of "Bilgisayarlar" in French

0.008 sec.

Examples of using "Bilgisayarlar" in a sentence and their french translations:

Inoue bilgisayarlar sevmez.

Inoue n'aime pas les ordinateurs.

Bilgisayarlar insanları aptallaştırır.

Les ordinateurs rendent les gens stupides.

Bilgisayarlar nasıl çalışır.

Comment les ordinateurs fonctionnent-ils ?

Bilgisayarlar hızla gelişti.

Les ordinateurs ont fait de rapides progrès.

Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.

Les ordinateurs sont améliorés en permanence.

Bilgisayarlar karmaşık makinelerdir.

Les ordinateurs sont des machines complexes.

Kişisel bilgisayarlar çok faydalıdırlar.

Les ordinateurs sont très utiles.

Bilgisayarlar bizden daha iyi.

Les ordinateurs sont meilleurs que nous.

Kişisel bilgisayarlar çok kullanışlıdır.

- Les ordinateurs personnels sont très utiles.
- Les ordinateurs individuels sont très utiles.

bilgisayarlar eve geldikten sonra ise

si les ordinateurs rentrent à la maison

O günlerde bilgisayarlar kişisel değildi

Les ordinateurs n'étaient pas personnels à cette époque

Birçok iş, bilgisayarlar tarafından yapılır.

De nombreux travaux sont réalisés par les ordinateurs.

Bu bilgisayarlar delikli kart kullanıyor.

Ces ordinateurs utilisent des cartes perforées.

Bilgisayarlar edebi eserleri çevirebilir mi?

Les ordinateurs peuvent-ils traduire des œuvres littéraires ?

Bilgisayarlar gerçekten peynir ekmek gibi satılıyor.

Les ordinateurs se vendent vraiment comme des petits pains.

Bilgisayarlar satranç oynamada bize daha iyidir.

Les ordinateurs sont meilleurs que nous pour jouer aux échecs.

Bilgisayarlar gerçekten edebi eserleri çevirebilir mi?

Est-ce que les ordinateurs peuvent traduire les œuvres littéraires ?

Bilgisayarlar hakkında çok fazla şey bilmiyorum.

Je ne m'y connais pas trop en ordinateurs.

Tom bilgisayarlar hakkında bir şey bilmiyor.

Tom ne connaît rien aux ordinateurs.

Bilgisayarlar size bir sürü zaman kazandıracak.

Un ordinateur te ferait gagner du temps.

Bilgisayarlar son derece karmaşık işleri yapabilirler.

Les ordinateurs sont capables d'effectuer des tâches extrêmement compliquées.

bilgisayarlar bizim evimize girdi. Yahu fark eder mi

des ordinateurs sont entrés dans notre maison. Yahu le remarque-t-il

Bilgisayarlar bize çok zaman ve çok sorun kazandırır.

- L'ordinateur nous épargne du temps et des problèmes.
- Les ordinateurs nous épargnent beaucoup de temps et d'ennuis.

Bilgisayarlar neden bu kadar akıllı? Çünkü onlar anakartlarını dinliyorlar.

Pourquoi les ordinateurs sont-ils si intelligents? Parce qu'ils écoutent leur carte-mère.

Bilgisayarlar hakkında bir şey bilmiyorsanız siz gerçekten zamanın gerisindesiniz.

Si tu n'y connais rien en ordinateurs, tu es vraiment en retard.

İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.

Il existait des machines à calculer primitives longtemps avant le développement des ordinateurs.

1969'da ticari bilgisayarlar için sanal bellek üzerine tartışma sona erdi. David Sayre tarafından yönetilen bir IBM araştırma ekibi sanal bellek yükleme sisteminin tutarlı olarak en iyi elle kontrol edilen sistemlerden daha iyi çalıştığını gösterdi.

Courant 1969 le débat sur la mémoire virtuelle pour les ordinateurs commerciaux prit fin. Une équipe de recherche d'IBM menée par David Sayre montra que leur système d'indirection de la mémoire virtuelle fonctionnait concrètement mieux que le meilleur des systèmes contrôlés manuellement.