Translation of "Ise" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Ise" in a sentence and their japanese translations:

İkincisi ise toplum.

2つめは社会にあります

Kırmızı ise etmeyenleri.

赤はそうでない学生です

Son sorusu ise

彼の最後の問いは

Okula gidebilenler ise

一方 学校に通っている若者でも

Diğer yanında ise

反対の極にあるのは

Son zamanlarda ise

最近の素晴らしい 事例として

P ve G ise

ROI(投資利益率)を出さねばならず

İyi haber ise şu:

良いニュースは

Benim günahlarım ise ihmal,

私の罪は 省略の罪で

Uyku yoksunu insanlarda ise

しかし 睡眠不足の人々では

Diğer yarısı ise azalmıştı.

もう半分は活動が 減少していました

Uzmanlık ise tersini söyler.

しかし専門知識があればそうは思わない

Bu ise havayla ilgili.

これは浮上する概念が主旨となってます

Bu uluyan maymun ise...

‎ホエザルには無理だ

En köstekleyici şey ise

そして最悪の動機付けをご存知ですか

Diğer savunma ise lanet.

次の心理は「運命(Doom)」

Kalan ise ısıya dönüştürülüyor,

残りは熱になり

Doğum ise bedenle alakalı.

それに対し労働は 体と関連付けられ

Buradaki notta ise şöyle diyor,

こんな言葉もあります

Üçüncü inandığım şey ise, vermek;

3つ目に私が本当に信じていることは 「与えること」です

Ve bu tür yetiştiricilik ise

それが理由で この形の食料生産は

Bu ortamı terk ettiğimde ise

その後は その場を離れて

Üçüncü yalan ise meristokrasi inancıydı.

3つ目の嘘は実力主義です

Bu ise oradan öğrendiğim şey:

そして 次のことがわかりました

Şimdi ise kıvrılabilir laringoskop kullanacağız.

さて次は 曲がるタイプの喉頭鏡を使います

O ülkelerden biri ise Küba.

キューバです

Ancak doğru ise gerçek olabilir.

真実でなければ事実ではありません

Biz küreselcilerin çoğu ise ulusalcıyız.

世界中のグローバリストの多くは ナショナリストです

Bir 2010 yılı çalışması ise

2010年の研究では

Güneşli bir akşamda ise kırmızı.

天気のいい夕べには全てが赤くなります

Sağdaki ise Harvard Sanat Müzesi.

右の写真は「ハーバード美術館」です

Yunanca'da ise "güzel", "kalos" demektir.

ギリシャ語では「kalos(カロス)」

Ben ise öyle olduğunu düşünmüyorum.

でも それは違うと思います

Howard ailesinde ise ahşap çekmece

一方 ハワード家では 木の引き出しを使っており

Kapsayıcılık ise bir etkiyle ilgili.

受容性は影響の話です

Yaratmak istediğiniz şey kapsayıcılık ise

そして求めているのが受容性であるならば

Üçüne de yanıtım evet ise,

答えが全て「イエス」なら

Amazon ise 1,4 milyar ödedi.

アマゾンが払ったのは14億ドルでした

Şimdi ise, 25 sene sonra,

今 25年経って

Arkadaşlarımdan biri endişeli ise rahatlayamam.

友達の一人が心配しているうちは私も安心できません。

Sıcak ve baharatlı ise umursamıyorum.

辛くてもへっちゃらだよ。

John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.

ジョンはフロリダ、そして奥さんはカリフォルニア出身だ。

İkinci unsur ise dış kilidi açmak.

さて2つ目のテーマは 外側の鍵を開けることです

Sonrasında ise iyi bir şey yapamayacağımı,

そして なんも いいことできてないわ と 思いました

Ve dördüncü sebep ise tekrardan intihar.

そして4つ目は そう 自殺ですね

Dragnet gözetimi ise ikisini de korumuyor.

一方で 捜査用監視システムは いずれも保護しません

Ve bugünkü damga ise yalnızlıkla alakalı.

その問題とは 孤独感を話題にすることです

CEO oyun kitabına göre ise “hissedarlar.”

CEOの戦術論は 株主がすべてだと言います

Bu bir hikâye ise doğru mu?

その話は本当だろうか?

Hastaların %1-2'sinin yaralarında ise

1~2%の患者は

Diğer yüzde 90 ise kariyer değiştiriyor,

残りの9割は進路を変更して

Oysa siz sizsiniz, dugularınız ise veri.

あなたはあなた自身で 感情はデータ源に過ぎません

Adınız Molly ya da Connor ise

そして モリ―やコナーという名前の人は

Benim sabit fikirli olduğum şey ise

私がひたむきになっていることは

Berbat fikirler ise çöplükteki bir restoran,

最悪なアイデアは 例えば ゴミ捨て場の中にあるレストランや

Ücretsiz ise, bana bir kopya gönderin.

もしも無料でしたら1部コピーしてください。

O meşgul ise, ona yardım et.

- 万一彼が忙しいのなら、手伝いなさい。
- 彼が忙しいようなら、手伝ってあげてね。

Güneş gündüz parlar; ay ise gece.

太陽は昼に輝き、月は夜に輝く。

Bu bir erkek, o ise kadın.

これは男です。それは女です。

Ağzını kapalı, gözlerini ise açık tut.

口は閉じておけ目は開けておけ。

Dün artık mazi oldu. Yarın ise muamma. Bugün ise avuçlarımızın içinde bize sunulmuş bir armağandır.

昨日はもう過去の歴史。 明日は何が起こるか分からない謎。 今日は贈り物。 だから今日のことを”プレゼント”と言うのさ。

Psilosibin ise bu bağı tekrar kurmayı sağlıyordu.

そして シロサイビンを服用すると つながりが回復し始めたそうです

Bu ise, öğrencilerimizin mutluluklarını, sorunlarını ve kaygılarını

学校がこのような場所になれるのは

En dönüşümsel olan prensiplerden bir diğeri ise,

2つ目の原則は 最も影響が大きかったもので

Gençler ise etrafına toplanır ve sessizce otururlar.

子どもたちは傍らに集い静かに座ります

Şu anda verilebilecek en kısa cevap ise

現時点での答えを簡潔にお伝えすると

Bu diyet hakkında ilginç olan şey ise,

この食習慣の興味深い点は

Otizme sahipseniz bazen biraz, bazen ise oldukça

自閉症だと 時々 みんなと少し違う行動をとります

Elimde bu var. Balığın ise garantisi yok.

これだ 魚は保証(ほしょう)がない

Erkekler ise yüzde 90'ında doruğa ulaşıyorlar.

男性の場合は 90%です

Babam ise ''Bu bizim tatil evimiz.'' diyordu.

でも父は「これはキャンピングカーだ」 と言うのです

Politikada ise tek bir basit anlatı var

政治においては あるひとつのプロットが

Bunun sonucunda ise yeniden ameliyat olmaları gerekiyor.

再手術に至る出血を起こします

Ama geleceğimizin ise yüzde 100'ü onlar.

未来の100%を担います

Şimdi ise alacakaranlık bölgesine bağlı olduklarını düşünüyoruz.

現在は トワイライトゾーンに依存していると 考えを改めました

Parçacıklı madde salınımı ise 35 milyon ton

PMの放出量は3500万トン

30 yıl önce ise 23 savaş vardı,

30年前はというと 23か所で戦争が起きていて

GL ise, çocuklar ve bu mahallede yaşamanın

GLは仲間のことを話しました

Dişi puma görebiliyor. Guanako ise neredeyse kör.

‎ピューマは夜目が利くが ‎グアナコは見えてない

Son zamanlarda ise robotik cerrahiyi tanıyor olacağız,

さらに最近では 皆さんお聞き及びと思いますが ロボット手術というのがあります

Bu kez karşılaştığımız zorluk ise günümüze mahsus.

しかし 今 直面している課題は 時間との戦いです

Bu troller ise boyutlar arasında geçişler yapıyorlardı

なのに荒らしの奴らは 次元の扉を越えてくる

Birkaç gün sonra ise sıcaklık sıfırın altındaydı.

数日後には気温が氷点下に下がった

Bazı öğrenciler otobüsle, diğerleri ise yürüyerek gittiler.

学生たちはバスで行く者もいれば、歩いて行く者もいた。

Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer.

何人かの子供は釣りをしており、残りは泳いでいる。

Bazıları İngilizcede iyiler, diğerleri ise matematikte iyiler.

英語が得意な人もいれば、数学が得意な人もいる。

Eğer hasta bilinçsiz ise, aile karar verebilir.

もし患者に意識がなければ、その患者の家族が決めていいのです。

Eğer o, İngilizcede akıcı ise, onu çalıştıracağım.

- 彼が英語に堪能であれば私は彼を雇います。
- 彼が英語に堪能であるなら、彼を雇いましょう。

Bunlar benim kitaplarım; şunlar ise onun kitapları.

これらは私の本で、それらは彼らの本です。

Bu bir postane, şu ise bir bankadır.

これが郵便局で、あれが銀行です。

Yaralı, hastaneye ve ölü ise kiliseye kaldırıldı.

けがをした人は病院に、死んだ人は教会に運ばれた。

Bunu yapma nedenim ise sahip olduğum süper güç.

例の特別な力のおかげです

İkinci inandığım şey ise, bu tamamen beklenmeyen birşey,

私が信じている2つ目は ちょっと変わったことなのですが

Zahmetli soruları sormak ise bunların arasında olmasa gerek.

不都合な質問をしたりはしないのでしょう

Sizler ise bana büyük merhamet ve incelik gösteriyorsunuz.

しかし 皆さんは私に親切で寛大です

İkinci yalan ise eğer bir zafer daha kazanırsam

2つ目の嘘は 自分で自分を幸せに できるということ

Benim düşüncem ise CEO’lar tüketicilere karşı sorumlu olmalı.

私の意見では CEOは消費者に報告するものです

Batı medenıyeti ise yalnızca birkaç saniye yaşamış olurdu.

西洋文明の存在は数秒のことです

Ortalama seyahat süresi ise on beş buçuk saat.

平均移動時間は 15時間半になります

Bugün ise %10'dan daha azı bu durumda.

今では10%未満です