Translation of "çalışır" in French

0.007 sec.

Examples of using "çalışır" in a sentence and their french translations:

Kızlar çalışır.

Les petites filles travaillent.

Tom çalışır.

- Tom est en train de travailler.
- Tom travaille.

Sıkı çalışır.

Il travaille dur.

Isıtıcı çalışır.

Le chauffage fonctionne.

Çalışır mı?

Étudiez-vous ?

- O manyakça çalışır.
- Deli gibi çalışır.

Elle travaille comme une dingue.

- O bir bankada çalışır.
- O bankada çalışır.

Il travaille à la banque.

İngilizce çalışır mısın?

- Étudies-tu l'anglais ?
- Étudiez-vous l'anglais ?

O çok çalışır.

Il travaille très dur.

İnternet nasıl çalışır?

Comment fonctionne l'Internet ?

Eski sistem çalışır.

L'ancien système fonctionne.

Çocuklar hızlı çalışır.

Les garçons courent vite.

Şofben gazla çalışır.

Le chauffe-eau marche au gaz.

O nasıl çalışır?

- Comment ça marche ?
- Comment ça marche ?

O, laboratuvarda çalışır.

Il travaille dans le laboratoire.

O geceleri çalışır.

- Il travaille de nuit.
- Il travaille la nuit.

Otomobil elektrikle çalışır.

Cette automobile fonctionne à l'électricité.

Fransızca çalışır mısın?

- Étudies-tu le français ?
- Étudiez-vous le français ?

Tom Fransızca çalışır.

Tom étudie le français.

O, arazide çalışır.

Il travaille aux champs.

Tom çok çalışır.

Tom travaille beaucoup.

O, pazarlamada çalışır.

Elle travaille dans le marketing.

O iyi çalışır.

Ça marche bien.

Bilgisayarlar nasıl çalışır.

Comment les ordinateurs fonctionnent-ils ?

Tom yalnız çalışır.

Tom travaille seul.

John sıkı çalışır.

John travaille dur.

Bu nasıl çalışır?

- Comment ça marche ?
- Comment ça marche ?
- Comment cela fonctionne-t-il ?

Mıknatıslar nasıl çalışır?

Comment les aimants fonctionnent-ils ?

O yavaşça çalışır.

Elle travaille lentement.

- Benim babam bir fabrikada çalışır.
- Babam fabrikada çalışır.

- Mon père travaille dans une usine.
- Mon père travaille en usine.
- Mon père travaille à l'usine.

- O, manyakça çalışır.
- Manyak gibi çalışıyor.
- Manyak gibi çalışır.

Il travaille comme un dingue.

Adalet beklenmedik yollarla çalışır.

Le sens de la justice peut agir de façon surprenante.

Hiç kütüphanede çalışır mısın?

- Est-ce que tu étudies à la bibliothèques des fois ?
- Est-ce que vous étudiez à la bibliothèque des fois ?

Cadde nehir boyunca çalışır.

La route court le long du fleuve.

Her zaman çok çalışır.

Elle est toujours âpre au travail.

O benim altımda çalışır.

Il travaille sous mes ordres.

Kuklalar teller ile çalışır.

Les marionnettes fonctionnent avec des fils.

O bir bankada çalışır.

Elle travaille dans une banque.

Onun babası bankada çalışır.

Son père travaille à la banque.

Her gün piyano çalışır.

Elle pratique quotidiennement le piano.

Pazar günleri çalışır mısın?

Travaillez-vous le dimanche ?

O unutmak için çalışır.

Il travaille pour oublier.

Her gün çalışır mısın?

- Est-ce que tu étudies tous les jours ?
- Étudies-tu chaque jour ?
- Étudiez-vous chaque jour ?
- Étudies-tu quotidiennement ?

Yalnızca Windows üzerinde çalışır.

- Ça ne marche que sous Windows.
- Ça ne fonctionne que sous Windows.

Fransız İstihbaratı için çalışır.

- Elle travaille pour le compte du Renseignement Français.
- Elle travaille pour les services secrets français.

Tom yavaş yavaş çalışır.

- Tom travaille lentement.
- Tom travaille à petits pas.

O, mutfakta çalışır mı?

Travaille-t-elle dans la cuisine ?

O uzun saatler çalışır.

Il travaille de longues heures.

O bütün gece çalışır.

Il travaille toute la nuit.

Tom yarım gün çalışır.

Tom travaille à temps partiel.

O, gece vardiyasında çalışır.

Il travaille en équipe de nuit.

Tom bütün gece çalışır.

Tom travaille toute la nuit.

O, araba endüstrisinde çalışır.

Il travaille dans l'industrie automobile.

Motoru çalışır halde tutacağım.

Je vais laisser tourner le moteur.

Asgari ücretle çalışır mısın?

- Travaillerais-tu au SMIC ?
- Travailleriez-vous au SMIC ?

İyi öğrenciler çok çalışır.

Les bons étudiants travaillent dur.

O sadece gündüz çalışır.

- Il ne travaille que pendant la journée.
- Il travaille seulement pendant la journée.

O, pazar günleri çalışır.

Il travaille le dimanche.

Bu oldukça iyi çalışır.

Cela fonctionne plutôt bien.

Bu kamera nasıl çalışır?

Comment marche cet appareil photo ?

Bir bilgisayar nasıl çalışır?

Comment un ordinateur fonctionne-t-il ?

Babam bütün gün çalışır.

Mon papa travaille toute la journée.

Tom tam zamanlı çalışır.

Tom travaille à temps plein.

Bu araba alkolle çalışır.

Cette voiture fonctionne à l'alcool.

Bu bilgisayar pille çalışır.

- Cet ordinateur fonctionne sur batteries.
- Cet ordinateur fonctionne grâce à une batterie.

O çok fazla çalışır.

Il étudie dur.

- Tom çalışıyor.
- Tom çalışır.

Tom est en train de travailler.

Çoğu öğrenci sıkı çalışır.

La plupart des étudiants étudient durement.

Tom gönüllü olarak çalışır.

Tom fait du bénévolat.

Tom bir pizzacıda çalışır.

Tom travaille dans une pizzeria.

- Otobüs her gün kaç kez çalışır?
- Otobüs günde kaç kez çalışır?

Combien de fois par jour passe ce bus  ?

- Tom, Mary ile çalışır.
- Tom, Mary ile çalışıyor.
- Tom, Mary ile birlikte çalışır.
- Tom, Mary ile beraber çalışır.

Tom travaille avec Marie.

östrojenlerimizle dengeli bir biçimde çalışır.

est un contrepoids à vos œstrogènes.

Trafik ışıkları her zaman çalışır.

Les feux tricolores fonctionnent en continu.

O her zaman çok çalışır.

Il étudie toujours avec application.

Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.

Des centaines de personnes travaillent dans cette usine.

Roger sabahtan akşama kadar çalışır.

Roger travaille du matin au soir.

Birçok asansörler otomatik olarak çalışır.

La plupart des ascenseurs fonctionnent automatiquement.

İki cadde birbirine paralel çalışır.

Les deux rues sont parallèles.

O, her gün İngilizce çalışır.

Elle étudie l'anglais tous les jours.

O ne kadar hızlı çalışır?

À quelle vitesse court-il?

O, günde sekiz saat çalışır.

Il travaille huit heures par jour.

O bir rehinci dükkanında çalışır.

- Il travaille chez un prêteur sur gages.
- Il travaille au Mont-de-piété.