Translation of "Bilgisayara" in French

0.003 sec.

Examples of using "Bilgisayara" in a sentence and their french translations:

Bilgisayara dokunma!

- Ne touchez pas à l'ordinateur.
- Ne touche pas à l'ordinateur.

Bilgi bilgisayara yüklendi.

Les données ont été entrées dans l'ordinateur.

Bir bilgisayara ihtiyacım var.

- Il me faut un ordinateur.
- J'ai besoin d'un ordinateur.

Bunlar, onların bilgisayara işlenmiş hali

C'est la version numérique de ça

İnsanların kişisel bilgisayara ihtiyacı yoktu

Les gens n'avaient pas besoin d'un ordinateur personnel

Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var.

- Il me faut un nouvel ordinateur.
- J'ai besoin d'un nouvel ordinateur.

Benim bir dizüstü bilgisayara ihtiyacım var.

J'ai besoin d'un ordinateur portable.

Param olsaydı bu bilgisayara sahip olurdum.

- Si j'avais l'argent, j'achèterais immédiatement cet ordinateur.
- Aurais-je l'argent, je ferais immédiatement l'acquisition de cet ordinateur.
- Disposerais-je de l'argent, je ferais immédiatement l'acquisition de cet ordinateur.

Bütün düşüncelerinizi merkezi bir bilgisayara aktarmak istese

pour transmettre toutes vos pensées à un ordinateur gouvernemental centralisé,

Bu bir dizüstü bilgisayara sahip olmak pratiktir.

C'est pratique d'avoir un ordinateur portable.

Biz yıllar sonra o bilgisayara I-mac diyecektik

Nous appellerions cet ordinateur I-mac des années plus tard

Geçen hafta bilgisayara karşı ilginç bir satranç oynadım.

J'ai joué une intéressante partie d'échecs contre l'ordinateur, la semaine dernière.

Ücretsiz olarak internet üzerinden bir bilgisayardan bilgisayara arama yapabilirsiniz!

Vous pouvez passer gratuitement un appel d'ordinateur à ordinateur sur l'Internet !

- Hangi dizüstü bilgisayara ihtiyacım var?
- Bana hangi dizüstü bilgisayar lazım?

De quel ordinateur portable ai-je besoin ?

- Bilgisayara bir virüs bulaşmış gibi görünüyor.
- Bilgisayar bir virüs tarafından enfekte edilmiş görünüyor.

On dirait que l’ordinateur a été infecté par un virus.