Translation of "Zorunludur" in English

O zorunludur.

That is indispensable.

Katılım zorunludur.

Attendance is mandatory.

Derhal hareket etmen zorunludur.

It is imperative for you to act at once.

Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.

It is necessary that Nancy attend the meeting.

Bütün üyelerin bulunması zorunludur.

Presence of all members is obligatory.

Derse vaktinde gelmek zorunludur.

One must come to class on time.

Onun yardımı bizim için zorunludur.

His help is indispensable to us.

Katılmak bütün üyeler için zorunludur.

Attendance is compulsory for all members.

Japonya'da ilk ve ortaokula gitmek zorunludur.

In Japan, attendance at elementary and junior high school is compulsory.

Tüm üyelerin bu kurallara uyması zorunludur.

It's necessary for all members to follow these rules.

Türkiye'de her okulda Atatürk büstü zorunludur.

In Turkey, every school has to have an Atatürk effigy.

Yolcuların da emniyet kemeri takması zorunludur.

Passengers also have to put their seatbelts on.

Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.

It is essential that every child have the same educational opportunities.

Pyongyang ve Washington arasında bir tür uzlaşmaya varılması zorunludur.

It is essential that some kind of compromise be reached between Pyongyang and Washington.