Translation of "Gitmek" in Chinese

0.007 sec.

Examples of using "Gitmek" in a sentence and their chinese translations:

Gitmek zorundasın.

你們得走了。

Gitmek istemiyorum.

我不想去。

- Nereye gitmek istersiniz?
- Nereye gitmek istiyorsun?

- 你要去哪裡?
- 你想去哪裡?
- 你想去哪儿?
- 你們要去哪裡?

- Londra'ya gitmek isterim.
- Londra'ya gitmek istiyorum.

我想要去伦敦。

- Seninle gitmek istiyorum.
- Sizinle gitmek istiyorum.

我想和你一起走。

- Gitmek ister misin?
- Gitmek istiyor musun?

你想去嗎?

- Yalnız gitmek istemiyorum.
- Tek başıma gitmek istemiyorum.

我不想独自前往。

- Ben okula gitmek istemiyorum.
- Okula gitmek istemiyorum.

我不想去学校。

Oraya gitmek istemiyorum. O da gitmek istemiyor.

我不想去那儿,他也不想。

Afrika'ya gitmek istiyor.

他想要去非洲。

Eve gitmek zorundayım.

我该回家了。

Yatmaya gitmek zorundayım.

我该去睡觉了。

Amerika'ya gitmek istiyorum.

我想去美國。

Londra'ya gitmek isterim.

我想要去伦敦。

Oraya gitmek istiyorum.

我想去那裡。

Eve gitmek zorundasın.

你们必须回家。

Tom'la gitmek istiyorum.

我想跟湯姆走。

Eve gitmek istiyoruz.

我們想回家。

Eve gitmek istemiyorum.

我不想回家。

Tom gitmek istemiyordu.

汤姆不想去。

Partiye gitmek zorundasın.

你该去派对。

Bankaya gitmek zorundayım.

我必须到银行去。

Yüzmeye gitmek istiyorum.

我想去游泳。

Üzgünüm, gitmek zorundayım.

不好意思,我必須要走了。

Oraya gitmek niyetindeyim.

我打算去那裡。

Nereye gitmek istersin?

- 你要去哪里?
- 你要去哪裡?
- 你想去哪裡?

Almanya'ya gitmek istiyorum.

我想去德國。

Mağazaya gitmek istiyorum.

我想去商店。

İngiltere'ye gitmek istiyorum.

我想去英國。

Gitmek istiyor musun?

你要走了吗?

İtalya'ya gitmek istiyorum.

我要去義大利。

Gerçekten gitmek zorundayım.

我真的得走了。

Urumçi'ye gitmek istiyorum.

我要去乌鲁木齐

Okula gitmek zorundasın.

你必須去上學

Okula gitmek istiyorum.

我想去学校。

Hayır, gitmek istemiyorum.

不,我不要去。

Birimiz gitmek zorunda.

我们中的一个得走。

Seattle'a gitmek istiyorum.

我想去西雅图。

Ben gitmek istiyorum.

我想要去。

Eve gitmek istiyorum.

- 我要回家。
- 我想回家。

Şimdi gitmek zorundayım.

我得走了。

Berbere gitmek niyetindeyim.

我打算去理髮店。

Hayalim Japonya'ya gitmek.

我的夢想是去日本。

İşe gitmek zorundayım.

我得去工作了。

Hastaneye gitmek zorundayım.

我需要去醫院。

Berbere gitmek istiyorum.

我要去理髮了。

- Ben sizinle birlikte gitmek istiyorum.
- Seninle beraber gitmek istiyorum.
- Ben seninle gitmek istiyorum.

- 我想和你一起去。
- 我想要和你一起去
- 我想和你一起走。

- Önce nereye gitmek istersin?
- İlk önce nereye gitmek istersin?

你想先去哪裡?

- Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.
- Oraya gitmek zorunda değilsin.

你不必去那里。

İstemedikçe gitmek zorunda değilsin.

你不想去就别去。

Ben sinemaya gitmek istiyorum.

我想去看電影。

Ben oraya gitmek istedim.

我想去那裡。

Tom Japonya'ya gitmek istiyor.

湯姆想去日本。

Şimdi eve gitmek istiyorum.

我現在想回家了。

Maalesef şimdi gitmek zorundayım.

恐怕我现在得走了。

Eh, artık gitmek zorundayım.

- 我得走了。
- 我現在必須離開。

O, gerçekten gitmek istiyor.

她特别想去。

Amerika'ya gitmek zorunda kaldım.

我必須去美國。

İstemesen bile, gitmek zorundasın.

就算你不想,你也得走。

Ben alışverişe gitmek zorundayım.

我必須去買東西。

Tatile gitmek için sabırsızlanıyorum.

我等不及要去度假。

Oraya tekrar gitmek istemiyorum.

我不想再次去那儿。

Sen hastaneye gitmek zorundasın.

你必須去醫院。

Mary okula gitmek zorunda.

瑪麗必須去上學。

O, Japonya'ya gitmek istemedi.

他没要去日本。

Alışveriş merkezine gitmek istiyorum.

我想去商场。

Oraya gitmek istiyor musun?

你想去吗?

Neden okula gitmek zorundayım?

为什么我应该去学校?

Bugün sinemaya gitmek istiyorum.

我今天想去看電影。

İstasyona gitmek zorunda kalacak.

- 他要去车站。
- 他该去火车站了。

Niçin bugün gitmek istiyorsun?

你们为什么想今天走?

Ben konsere gitmek istedim.

我本想去参加音乐会的。

O, Amerika'ya gitmek istiyor.

他想去美國。

Nereye gitmek istediğini bilmiyorum.

我不知道你要去哪。

Gitmek istiyordum ama unuttum.

我本来想走的,但后来忘了。

Bugün kiliseye gitmek istemiyorum.

今天我不想去教堂。

Yarın nereye gitmek istiyorsun?

你明天想去那里?

Ben seninle gitmek istiyorum.

我想和你一起走。

Bugün nereye gitmek istiyorsun?

你今天想去哪儿呀?

Yarın alışverişe gitmek zorundayım.

明天我得购物。

Tom, Avustralya'ya gitmek istedi.

汤姆想去澳大利亚。

Ben kayağa gitmek istiyorum.

我喜歡去滑雪。

Ne zaman gitmek istersin?

你什麼時候要去?

Şimdi gitmek zorunda kalacaksın.

你现在必须离开。

İngiltere'ye gitmek için kararlı.

他决心去英国。

Seni aramaya gitmek üzereydim.

我剛才正要找你。

Benimle gitmezsen, gitmek istemiyorum.

如果你不一起去的話,我也不想去了。

Şikayet etme. Gitmek zorundasın.

別抱怨了。你必須去。

Tom işe gitmek zorundadır.

汤姆必须去工作了。

Kuzey Kore'ye gitmek istiyorum.

我想去朝鲜。

Balık tutmaya gitmek istedim.

我想去钓鱼。

Kar yağmasına rağmen gitmek zorundayım.

虽然正在下雪,但是我也非去不可。

O, okula gitmek zorunda değil.

他不必上學。

İstemiyorsan partiye gitmek zorunda değilsin.

除非你想去, 否則你不必去這個派對。

Yurt dışına gitmek ister misin?

你想出國嗎?