Translation of "Toplantıya" in English

Toplantıya katılmalıydın.

- You should have attended the meeting.
- You should've attended the meeting.

Toplantıya katıl.

Attend the meeting.

Toplantıya katılamam.

I can't attend the meeting.

Toplantıya katılamadım.

I could not attend the meeting.

Toplantıya gitmelisin.

You have to go to the meeting.

Toplantıya katılacağım.

I'll attend the meeting.

Toplantıya gelme!

Don't come to the meeting!

Toplantıya gel.

Come to the meeting.

Toplantıya gittim.

I went to the reunion.

Toplantıya katılmadım.

I didn't attend the meeting.

Toplantıya başlayalım.

Let's get the meeting started.

- Bir toplantıya gitmem gerekiyor.
- Bir toplantıya gitmeliyim.
- Bir toplantıya gitmek zorundayım.

I've got to get to a meeting.

- Bir toplantıya katılmalıyım.
- Bir toplantıya katılmak zorundayım.
- Bir toplantıya katılmam gerekiyor.

I have to attend a meeting.

Toplantıya katılım iyiydi.

The meeting was well attended.

Toplantıya çağırmak istiyorum.

I'd like to call a meeting.

Toplantıya katılamadığını açıkladı.

She explained that she couldn't attend the meeting.

O, toplantıya katıldı.

She attended the meeting.

Onu toplantıya almadılar.

They excluded her from the meeting.

Toplantıya kimler katıldı?

Who attended the meeting?

Kate toplantıya katılmadı.

- Kate absented herself from the meeting.
- Kate didn't attend the meeting.

Sonraki toplantıya katılacağım.

I'll attend the next meeting.

Toplantıya şahsen katılmalıydın.

- You should have attended the meeting in person.
- You should've attended the meeting in person.

Bugünkü toplantıya katılmalıydın.

- You should have attended today's meeting.
- You should've attended today's meeting.

Toplantıya zamanında gelmeyecek.

He won't be in time for the meeting.

Toplantıya şimdi başlayalım.

Let's start the meeting now.

Ben toplantıya katıldım.

I took part in the assembly.

Yapabilirsem toplantıya katılacağım.

I'll attend the meeting if I possibly can.

Tom toplantıya katılabilir.

Tom might be able to attend the meeting.

Toplantıya katılacak mısın?

Are you going to attend the meeting?

Ben toplantıya gideceğim.

I will go to the meeting.

Toplantıya gitmemeyi düşünmemiştim.

I hadn't considered not going to the meeting.

Bir toplantıya gidiyorum.

I'm on my way to a meeting.

Toplantıya gidiyor musun?

Are you going to the meeting?

Tom toplantıya katılmadı.

Tom didn't attend the meeting.

Ben toplantıya gitmiyorum.

I'm not going to the meeting.

Toplantıya katılmasını iste.

Ask him to attend the meeting.

Toplantıya geç kalacak.

She'll be late for the meeting.

Toplantıya katılmaya istekliyim.

- I am willing to attend the meeting.
- I'm willing to attend the meeting.

O toplantıya katılmadım.

I was not present at that meeting.

Ben toplantıya katılacağım.

I'm going to attend the meeting.

Toplantıya kendiniz katılmalısınız.

You should attend the meeting yourself.

Tom toplantıya katıldı.

Tom attended the meeting.

Tom toplantıya gitmeyebilir.

Tom may not make it to the meeting.

Toplantıya devam edelim.

Let's get on with the meeting.

Toplantıya çağırdılar mı?

Have they called the meeting yet?

Tom toplantıya gidemez.

Tom can't make it to the meeting.

Toplantıya katılmanız gereklidir.

It is necessary that you attend the meeting.

Kesinlikle toplantıya katılacak.

He will certainly attend the meeting.

Dün toplantıya katıldım.

I attended the meeting yesterday.

Tom toplantıya katılamadı.

Tom couldn't attend the meeting.

Tom toplantıya katılamaz.

Tom can't attend the meeting.

Toplantıya geç kalacağım.

I'm going to be late for the meeting.

Dünkü toplantıya gitmeliydim.

- I should've gone to yesterday's meeting.
- I should have gone to yesterday's meeting.

Toplantıya katılmayacak mısın?

Aren't you going to attend the meeting?

Toplantıya gitmiyor musun?

Aren't you going to the meeting?

Tom toplantıya gelmeliydi.

- Tom should've come to the meeting.
- Tom should have come to the meeting.

Toplantıya geç kaldım.

I was late for the meeting.

Tom toplantıya gitmedi.

Tom didn't go to the meeting.

Dünkü toplantıya katıldım.

I attended yesterday's meeting.

Toplantıya katılmak zorundayım.

I have to attend the meeting.

- Onun adına toplantıya katıldım.
- Toplantıya onun adına katıldım.

I attended the meeting on her behalf.

- Toplantıya katılmak için yetkili değilsiniz.
- Toplantıya katılma hakkınız yok.

You are not entitled to attend the meeting.

- Üzgünüm, toplantıya geç kaldım.
- Toplantıya geç kaldığım için üzgünüm.

Sorry I'm late for the meeting.

- O,toplantıya katılmama kararı aldı.
- Toplantıya gitmemeye karar verdi.

- He has decided not to go to the meeting.
- He decided not to go to the meeting.

- Toplantıya katılacağınızı tabii buldum.
- Toplantıya katılacağınızı tartışmasız kabul ettim.

I took it for granted that you would attend the meeting.

Toplantıya katılmaya niyet etmiştim.

I had intended to attend the meeting.

Toplantıya çoğu tarafından katılındı.

The meeting was attended by many.

O, toplantıya geldi mi?

Did he show up at the meeting?

Komite hemen toplantıya çağrıldı.

The committee was summoned at once.

Nancy'nin toplantıya katılması zorunludur.

It is necessary that Nancy attend the meeting.

Toplantıya katılmasak iyi olur.

We had better not attend the meeting.

O nedenle toplantıya katılmadı.

He did not attend the meeting for that reason.

Yarın toplantıya gelebilir misin?

Can you come to the meeting tomorrow?

Onunla bir toplantıya başladım.

I began a meeting with her.

Patronunun yerine toplantıya katıldı.

He attended the meeting in place of his boss.

Toplantıya gitmemeye karar verdi.

He decided not to go to the meeting.

Babasının adına toplantıya katıldı.

He attended the meeting for his father.

Yarınki toplantıya gelir misin?

Could you come to tomorrow's meeting?

O, dün toplantıya gelmişti.

He was present at the meeting yesterday.

Benim yerime toplantıya katıldı.

He attended the meeting in my place.

Toplantıya katılmak zorunda değiliz.

It is not necessary for us to attend the meeting.

Toplantıya geri dönmek zorundayım.

I've got to get back to the meeting.

Onlar her toplantıya katılır.

They attend every meeting.

Yarınki toplantıya katılmanı isterim.

I'd like you to attend the meeting tomorrow.

Toplantıya gelmek zorunda değilsin.

You don't have to come to the meeting.

Pardon, toplantıya geç kalıyorum.

Pardon, I am late to the meeting.

O asla toplantıya gitmez.

He never goes to an assembly.

Şu anda toplantıya gidiyorum.

I'm on my way to the meeting right now.

Toplantıya katılmamaya karar verdi.

She decided not to attend the meeting.

Keşke o, toplantıya katılsaydı.

I wish he had attended the meeting.

Onun yerine toplantıya katıldım.

I attended the meeting in place of him.

Toplantıya az öğrenci katıldı.

Few students attended the meeting.