Translation of "Yeteneğe" in English

O, işi yapacak yeteneğe sahiptir.

He has the ability to do the job.

Karakter yeteneğe değil kişiliğe bağlıdır.

The character depends on personality, not on talent.

Tom kazanacak yeteneğe sahip değildir.

Tom doesn't have the skill to win.

O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.

In the contest he fully displayed what ability he had.

Bir işi yönetmek için yeterli yeteneğe sahip.

He has enough ability to manage a business.

Şu iki çocuk neredeyse İngilizcede aynı yeteneğe sahip.

Those two boys have about the same ability in English.

Sağlık sektöründe çalışabilmek için o konuda yeteneğe sahip olman gerekir.

To work in medicine, you should have a vocation on it.

- Onun biraz edebi yeteneği vardır.
- Onun biraz edebi yeteneğe sahiptir.

She has some literary talent.

Bütün insanlar bir doğal yeteneğe sahiptir ama sorun onu kullanabilip kullanamadıklarıdır.

All men have some natural talent, but the question is whether they can use it or not.