Translation of "Yarışmada" in English

Yarışmada ödül kazandı.

She won a prize in the competition.

- O, yarışmada altın kazandı.
- O, yarışmada altın madalya kazandı.

He won gold in the competition.

Yarışmada birincilik ödülü aldı.

He got the first prize in the contest.

Yarışmada elli gönüllü var.

There are fifty participants in the competition.

O, yarışmada birinci geldi.

He came first in the competition.

Tom yarışmada birinci geldi.

Tom came in first in the competition.

Yarışmada birinci geldiğin için tebrikler.

Congratulations on coming first in the competition.

Mary yarışmada takımını temsil etti.

Mary represented her team in the competition.

Bir yarışmada güreşçinin sağ bacağı kırıldı.

The wrestler had his right leg broken in a bout.

Nancy Bob'un yarışmada birincilik ödülünü kazanmasına şaşırdı.

Nancy was surprised that Bob won the first prize in the contest.

O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.

In the contest he fully displayed what ability he had.

Oğlum yarışmada birincilik ödülünü kazandığında ben çok gurur duydum.

I was very proud when my son won first prize at the competition.

Kendi çabaları ve biraz şans sayesinde, o, yarışmada birincilik ödülünü kazandı.

- What with good fortune, and his own effort, he won the first prize in the contest.
- Through his own efforts and a bit of luck, he won first prize in the contest.

Uluslararası bir yarışmada bu yaştaki zaferi parlak bir geleceğin iyi bir göstergesidir.

His victory at this age in an international competition is a good indication of a bright future.