Translation of "Kazanacak" in English

Sosyalizm kazanacak.

But socialism will triumph.

Esperanto kazanacak.

Esperanto will triumph.

Kim kazanacak?

Who will win?

Tom kazanacak.

- Tom will win.
- Tom is going to win.

Zaman kazanacak.

It'll save time.

Boston kazanacak.

Boston is going to win.

O kazanacak.

He'll win.

Kazanacak mıyız?

Are we going to win?

Sami kazanacak.

- Sami is gonna win.
- Sami will win.

- Sanırım Tom kazanacak.
- Tom kazanacak, sanırım.

Tom will win, I think.

Sanırım Tom kazanacak.

- I think Tom is going to win.
- I think Tom will win.
- I think that Tom is going to win.

Ohio'yu him kazanacak?

Who will win Ohio?

Kesinlikle Tom kazanacak.

Tom will win for sure.

Muhtemelen bursu kazanacak.

He is likely to win the scholarship.

Tom muhtemelen kazanacak.

Tom is likely to win.

Kim altın kazanacak?

- Who will win the gold?
- Who will win the gold medal?

O kesin kazanacak.

He'll win for sure.

Sence kim kazanacak?

Who do you think will win?

İngiltere maçı kazanacak.

England is going to win the match.

İngiltere, yarışı kazanacak.

England is going to win the race.

Hangi takım kazanacak?

Which team will win?

Tom ne kazanacak?

What'll Tom win?

Seçimi kim kazanacak?

Who will win the election?

Sanırım takımım kazanacak.

I think my team will win.

Tom kesinlikle kazanacak.

- Tom is definitely going to win.
- Tom will definitely win.
- Tom will certainly win.
- Tom will surely win.
- Tom is going to win for sure.

Tom kazanacak mı?

Is Tom going to win?

Tom sonunda kazanacak.

Tom will win eventually.

Tom kazanacak eminim.

Tom will win, I'm sure.

Tom yarın kazanacak.

Tom is going to win tomorrow.

Tom yarışı kazanacak.

Tom is going to win the race.

Büyük ihtimalle kazanacak.

There is a good chance that he will win.

Hangi takım oyunu kazanacak?

Which team will win the game?

Büyük ihtimalle o kazanacak.

The chances are that he will win.

O kazanacak gibi görünüyor.

It looks like he will win.

O, muhtemelen oyunu kazanacak.

He is likely to win the game.

O, oyunu mutlaka kazanacak.

He is certain to win the game.

Tom bu oyunu kazanacak.

Tom will win this game.

O, birincilik ödülü kazanacak.

He will win the first prize.

Takımımız muhtemelen oyunu kazanacak.

Our team is likely to win the game.

Muhtemelen önümüzdeki seçimlerde kazanacak.

He'll probably win in the next election.

Dünya kupasını kim kazanacak?

Who will win the World Cup?

Tom muhtemelen şampiyonluğu kazanacak.

- Tom is likely to win the championship.
- Tom will probably win the championship.

Tom muhtemelen yarışı kazanacak.

Tom is likely to win the race.

Tom muhtemelen bursu kazanacak.

Tom is likely to win the scholarship.

Bill kazanacak, değil mi?

Bill will win, won't he?

Kim altın madalya kazanacak?

Who will win the gold medal?

O, birincilik ödülünü kazanacak.

She will win the first prize.

Sanırım kazanacak kişi Tom.

- I think Tom is the one who'll win.
- I think that Tom is the one who'll win.

Belki de Tom kazanacak.

Maybe Tom will win.

Sanırım Tom muhtemelen kazanacak.

- I think Tom will probably win.
- I think that Tom will probably win.

Bence sosyalist parti kazanacak.

I think the socialist party will win.

Esparanto ne zaman kazanacak?

When will Esperanto win?

Onun takımı muhtemelen kazanacak.

His team is likely to win.

Sence maçı kim kazanacak?

Who do you think is going to win the match?

Tom kazanacak, değil mi?

- Tom will win, don't you think?
- Tom will win, won't he?
- Tom is going to win, isn't he?

Bu sefer kim kazanacak?

Who will win this time?

Tom kazanacak gibi görünüyor.

- It looks like Tom is going to win.
- It looks like Tom will win.

Tom'un kazanacak gücü yok.

Tom doesn't have the stamina to win.

Tom kazanacak, oldukça eminim.

Tom will win, I'm pretty sure.

Tom muhtemelen kazanacak mı?

Is Tom likely to win?

Tom büyük ihtimalle kazanacak.

- Tom is the most likely to win.
- Tom will most likely win.

Tom muhtemelen yarın kazanacak.

Tom will likely win tomorrow.

Tom muhtemelen bugün kazanacak.

Tom will probably win today.

Tom muhtemelen tekrar kazanacak.

- Tom will probably win again.
- Tom is likely to win again.

Tom muhtemelen burs kazanacak.

Tom will probably win the scholarship.

O kesinlikle turnuvada şampiyonluk kazanacak.

For sure, she'll win the championship in the tournament.

O muhtemelen önümüzdeki seçimleri kazanacak.

He is probably going to win the next elections.

Büyük olasılıkla hangi takım kazanacak?

Which team will most likely win?

Tom hiç kazanacak gibi görünemiyor.

Tom can't seem to ever win.

Bir sonraki seçimi kim kazanacak?

Who will win the next election?

O büyük olasılıkla oyunu kazanacak.

The chances are that she will win the game.

Kesinlikle kazanacak bir şeyimiz yok.

We have absolutely nothing to gain.

Bu kez muhtemelen Tom kazanacak.

This time Tom is likely to win.

Tom muhtemelen yarın tekrar kazanacak.

Tom will probably win again tomorrow.

Yine Tom kazanacak, çok eminim.

Tom will win again, I'm pretty sure.

Tom büyük olasılıkla kazanacak kişidir.

Tom is the one most likely to win.

Tom kazanacak yeteneğe sahip değildir.

Tom doesn't have the skill to win.

Tom kazanacak kadar güçlü değil.

Tom isn't strong enough to win.