Translation of "Yaşamıştı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Yaşamıştı" in a sentence and their english translations:

On yaşına kadar Hiroşima'da yaşamıştı.

She had lived in Hiroshima until she was ten.

Ve bir gözünde görme kaybı yaşamıştı.

and he lost his vision in one eye,

- Tom travma geçiriyordu.
- Tom travma yaşamıştı.

Tom was traumatized.

- 25 yaşına kadar beş farklı ülkede yaşamıştı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

- She lived in five different countries by age 25.
- By the age of 25, she had lived in 5 different countries.

Tom Mary'nin evini bulmada biraz sorun yaşamıştı.

Tom had a little trouble finding Mary's house.

Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.

The father had trouble communicating with his wayward son.

Güney Afrika Birliği, son yıllarda ırkçı sorunlar yaşamıştı.

The Union of South Africa has had racial problems in recent years.

Bay Thompson İskoçya'ya geri dönmeden önce iki yıl boyunca Tokyo'da yaşamıştı.

Mr Thompson had lived in Tokyo for two years before he went back to Scotland.

- Tom bunu daha önce yaşamıştı.
- Bu Tom'un başına daha önce de gelmişti.

Tom has been through this before.

- 25 yaşına gelinceye kadar beş farklı ülkede yaşadı.
- 25'ine geldiğinde beş farklı ülkede yaşamıştı.

She lived in five different countries by age 25.