Translation of "Bulmada" in English

Bunu bulmada zorluk yaşıyorum.

I'm having difficulty figuring this out.

Evimi bulmada zorlandın mı?

Did you have any difficulty in finding my house?

Tom iş bulmada zorlanmadı.

Tom had no difficulty getting a job.

Onun ofisini bulmada zorluk çekmedim.

I had no difficulty in finding his office.

Tom'u bulmada yardımına ihtiyacım var.

I need your help in finding Tom.

Tom'un yerini bulmada güçlük çekiyoruz.

We're having difficulty locating Tom.

Onun evini bulmada zorluk çekmedim.

I had no difficulty in finding his house.

Onları bulmada yardımına ihtiyacımız var.

We need your help finding them.

Onu bulmada yardımına ihtiyacımız var.

We need your help finding him.

Tom iyi kelepirleri bulmada iyidir.

Tom is good at finding good bargains.

Onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.

I had some trouble in finding his house.

Evimizi bulmada zorluk yaşadığın için üzgünüm.

- I'm sorry that you had trouble finding our house.
- I'm sorry you had trouble finding our house.

- Bahane uydurmada zekidir.
- Mazeret bulmada zekidir.

He is clever at making excuses.

Tom bu yeri bulmada sıkıntı yaşadı.

Tom had trouble finding this place.

Aradığın şeyi bulmada sana şans diliyorum.

I wish you luck in finding what you're looking for.

O, otele giden yolu bulmada sıkıntı çekti.

He had trouble finding his way to the hotel.

Dün onun evini bulmada biraz sorun yaşadım.

I had some trouble finding her house yesterday.

Bu yeri bulmada hiç sıkıntı yaşadın mı?

Did you have any trouble finding this place?

Dün gece otele dönüş yolunu bulmada zorlandım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

Tom Boston'da yeni bir iş bulmada başarılıydı.

Tom was successful in finding a new job in Boston.

Tom Mary'nin evini bulmada biraz sorun yaşamıştı.

Tom had a little trouble finding Mary's house.

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

Tom'un bizi bulmada herhangi bir sorun yaşamayacağından eminim.

I'm sure Tom won't have any trouble finding us.

Tom Boston'da yeni bir iş bulmada başarılı oldu.

Tom succeeded in finding a new job in Boston.

Tom ve Mary konuşmak için bir şey bulmada hiç sıkıntı çekmediler..

Tom and Mary never had trouble finding something to talk about.

- Tom bir taksi bulmada zor bir zaman geçirdi.
- Tom taksi bulmakta zorlandı.

Tom had a hard time finding a taxi.

- Ben kayboldum ve otele geri dönüş yolumu bulmada zor bir zaman geçirdim.
- Kaybolup da otele geri dönmeye çalışırken epey zorlandım.

I got lost and had a hard time finding my way back to the hotel.