Translation of "Verdikleri" in English

- Onların sana verdikleri maaşı hak etmiyorsun.
- Onların size verdikleri maaşı hak etmiyorsunuz.

You don't deserve the salary they're paying you.

Güneşin batmasıyla faaliyetlerine son verdikleri sanılırdı.

Sunset was thought to signal the end of their activity.

Bana hediye olarak verdikleri kitaplar harika.

The books they gave me as a gift are great.

Girşimcilerin bu sorulara verdikleri cevapları analiz etmeye başladım.

I then moved on to analyze entrepreneurs' responses to those questions,

Bir tek verdikleri şekilde değil yani muazzam olan.

not just the way they give it, that is the enormous one.

Onlar senin için yapmaya söz verdikleri şeyi yaptı.

They did what they promised to do for you.

Çoğu takımyıldızı adlarını verdikleri yaratıklara ve karakterlere benzemez.

Most constellations don't really resemble the creatures or characters they are named after.

Ayrıca verdikleri cevaplardan ne kadar emin olduklarını da sorduk.

We also asked them to rate how confident they were on their answers.

Ve verdikleri para buydu ama ne sürpriz ki banka hesaplarında bunlar

And that is the money they lent, but… surprise surprise, in the bank’s accounts these aren’t