Translation of "Analiz" in English

0.026 sec.

Examples of using "Analiz" in a sentence and their english translations:

Analiz ettirdik.

We've had it analyzed.

analiz etmek zorundayız

that we have set in America.

Detayları analiz etmeleri,

analyze the details,

Makineyi analiz edelim.

Let's analyze the machine.

Veriyi analiz ettik.

I've analyzed the data.

Aşırı analiz yapıyorsun.

You're over-analyzing.

Analiz çok açık.

The analysis is very clear.

Analiz etmek zor.

It's difficult to analyze.

Sonuçları analiz etti.

She analysed the results.

Gerçekleri analiz edelim.

Let's analyze the facts.

Sonuçları analiz ettim.

I analysed the results.

Yapılan analiz işine benzer.

in order to get to the construction.

Bizler düşüncemizi analiz etmeliyiz.

We have to deconstruct our thinking.

Durumu nasıl analiz edersin?

How would you analyze the situation?

Bunu analiz etmenizi istiyorum.

I want you to analyze this.

Bilim adamları analiz etti

Scientists have analyzed

Ben sıvıyı analiz ettim.

I've analyzed the liquid.

Ben kaydı analiz ettim.

I've analyzed the recording.

Tom sonuçları analiz etti.

Tom analysed the results.

Onlar sonuçları analiz etti.

They analyzed the results.

Onu analiz etmek zorundayız.

We have to analyze that.

Mary sonuçları analiz etti.

Mary has analyzed the results.

Analiz aşağıdaki sonuçları veriyor.

The analysis gives the following results.

Onlar örnekleri analiz ediyorlar.

They're analyzing the samples.

İnsanları gördüğümüz yolu analiz etmeliyiz

We've got to deconstruct the way in which we see people

Ve uyguladığımız yolu analiz etmeliyiz.

practice and engage and set policy.

Bilim adamları veriyi analiz ettiler.

The scientists analyzed the data.

Kalan bilgiyi hâlâ analiz ediyoruz.

We're still analyzing the remaining data.

Her durum bireysel analiz gerektirir.

Every situation requires individual analysis.

Sonuçlar şu anda analiz ediliyor.

The results are currently being analyzed.

Bu analiz iki bölüme ayrılır.

This analysis is divided in two parts.

Her şeyi aşırı analiz ediyorsun.

You over-analyze everything.

Kaza hakkında yakın analiz yapmak zorundayız.

We have to make a close analysis of the accident.

Kazanın sebepleri hakkında yakın analiz yapmalıyız.

We must make a close analysis of the causes of the accident.

Dan, Linda'nın parmak izlerini analiz etti.

Dan analyzed Linda's fingerprints.

Analiz uzmanlığından proje yöneticiliğine terfi etmiştim

I was promoted from analyst to project manager,

Verileri analiz etmek uzun zaman aldı.

It took a long time to analyze the data.

Verileri analiz etmek çok zaman aldı.

It took a great deal of time to analyze the data.

Bu içe bakmayı, kendinizi analiz etmeyi engeller

It prevents introspection, self-analysis,

Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.

The aviation expert analyzed the statistics in detail.

Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.

The students have to analyze an excerpt from the book.

Bir uzman arabada bulunan kumaşı analiz etti.

An expert analyzed the fabric found in the car.

Birinin kendi inançlarını tarafsızca analiz etmesi zordur.

It is difficult to objectively analyze one's own beliefs.

Bu verileri analiz etmemiz biraz zaman alacak.

It'll take us a while to analyze this data.

Girşimcilerin bu sorulara verdikleri cevapları analiz etmeye başladım.

I then moved on to analyze entrepreneurs' responses to those questions,

Fadıl numuneyi laboratuarına götürdü ve onu analiz etti.

Fadil took the sample to his laboratory and analyzed it.

Bütün bu türkçeyi analiz etmek için gereken dil bilimsel kısımları geçtik.

We are skipping the linguistics routines that analyze all this in Turkish.

Bunu neden söylediğini anlayamıyorum. Sayıları ve grafiklerin nasıl analiz edileceğini bilmiyorsun.

I can't understand why you said that. You don't know how to analyze numbers and charts.

- Bu olaylar tarihsel bağlamında analiz edilmelidir.
- Bu olaylar tarihsel bağlamında incelenmelidir.

These events must analyzed in their historical context.

Bu makale hem askeri harcamaları azaltmanın sakıncalarını hem de faydalarını analiz eder.

This article analyzes both the benefits and the drawbacks of reducing military spending.

Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.

The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.

Eva, Romer'in ofisine çıkan merdivenlere tırmandı, merdiven boşluğundaki karmaşık kokuyu analiz etmeye çalıştı - mantar ve kurum, eski birikmiş toz ve küf arasında bir karışım olduğuna karar verdi.

Eva climbed the stairs to Romer's office, trying to analyse the complex smell in the stairwell - a cross between mushrooms and soot, ancient stour and mildew, she decided.