Translation of "Uğrayacağını" in English

Uğrayacağını biliyordum.

I knew you'd come around.

Uğrayacağını umuyorum.

I've been hoping you would drop in.

Birinin uğrayacağını umuyorum.

I've been hoping someone would drop by.

Tom senin uğrayacağını söyledi.

- Tom said you'd be coming by.
- Tom said that you'd be coming by.

Tom bana uğrayacağını söyledi.

Tom told me you would stop by.

Hayal kırıklığına uğrayacağını sanmıyorum.

- I don't think you'll be disappointed.
- I don't think that you'll be disappointed.

Dün gece uğrayacağını düşünüyordum.

- I thought you were going to come over last night.
- I thought that you were going to come over last night.

- Uğrayacağını bilmiyordum.
- Ziyaret edeceğini bilmiyordum.

- I didn't know you were coming by.
- I didn't know that you were coming by.

Sana hayal kırıklığına uğrayacağını söyledim.

I told you you'd be disappointed.

Tom bu akşam uğrayacağını söyledi.

- Tom said he would come over this evening.
- Tom said that he would come over this evening.

Tom'un merhaba demek için uğrayacağını sanıyordum.

- I thought Tom would stop by to say hello.
- I thought that Tom would stop by to say hello.

Tom'un bizi görmek için uğrayacağını düşündüm.

- I thought Tom would drop in to see us.
- I thought that Tom would drop in to see us.

Birinin hayal kırıklığına uğrayacağını düşünüyor musun?

Do you think anyone will be disappointed?

Tom, eğer gelemezsek hayal kırıklığına uğrayacağını söyledi.

- Tom said he'd be disappointed if we couldn't come.
- Tom said that he'd be disappointed if we couldn't come.

Akşam yemeği için kimin uğrayacağını bilmek isteyebileceğini sandım.

- I thought you might like to know who's coming over for dinner.
- I thought that you might like to know who's coming over for dinner.

Tom bana Mary'nin akşam yemeği için uğrayacağını söyledi.

Tom told me Mary was coming over for dinner.

Bu gece akşam yemeği için Tom'un uğrayacağını sana söylemeyi unuttum.

I forgot to tell you that Tom is coming over for dinner tonight.

- Tom Mary'nin akşam yemeği için uğrayacağını söyledi
- Tom, Mary'nin yemek için geldiğini söyledi.

- Tom said Mary was coming over for dinner.
- Tom said that Mary was coming over for dinner.