Translation of "Söylemem" in English

0.008 sec.

Examples of using "Söylemem" in a sentence and their english translations:

Yalan söylemem.

I don't lie.

Şunu söylemem gerekir,

Although I should say,

Sana söylemem gerekmiyor.

I'm not supposed to tell you.

Ne söylemem gerekiyor?

What am I supposed to say?

Ne söylemem gerekiyordu?

What was I supposed to say?

Söylemem gerekeni söyleyeceğim.

I'll say what I have to say.

Yalan söylemem istendi.

I was asked to lie.

Bunu söylemem zor.

This is hard for me to say.

Asla yalan söylemem.

- I never say what is not true.
- I never lie.

Normalde yalan söylemem.

I don't normally lie.

Gerçekten şarkı söylemem.

I really don't sing.

Artık yalan söylemem.

I don't lie anymore.

Tom'a söylemem gerekiyor.

I must tell Tom.

Söylemem gerekeni söyledim.

I've said what I had to say.

Genellikle bunu söylemem.

I don't usually say this.

- Tom'a gerçeği söylemem gerekirdi.
- Tom'a gerçeği söylemem lazımdı.

I should've told Tom the truth.

Bir şey söylemem gerekiyor.

I need to say something.

Tom'a asla yalan söylemem.

I would never lie to Tom.

Bilsem bile, sana söylemem.

Even if I knew, I wouldn't tell you.

Tom'a ne söylemem gerekiyor?

What am I supposed to say to Tom?

Onlar için şarkı söylemem.

I don't sing to them.

Sadece birine söylemem gerekiyordu.

I just needed to tell someone.

Sana asla yalan söylemem.

I never lie to you.

Bunu söylemem biraz zor.

This is a little difficult for me to say.

Ne söylemem gerektiğini düşünüyorsun?

What do you think I should say?

Bütün söylemem gereken bu.

That's all I need to say.

Bu konuyu kimseye söylemem.

- I won't tell anyone about this.
- I won't tell anybody about this.

Tüm söylemem gereken bu.

That's all I should say.

Ben bunu sebepsiz söylemem.

I don't say it without reason.

Neredeyse hiç yalan söylemem.

I almost never lie.

Sana neden söylemem gerekir?

Why should I tell you?

Neden Tom'a söylemem gerekiyor?

Why should I tell Tom?

Tom'a ne söylemem gerekir?

What should I tell Tom?

Onlara ne söylemem gerekiyor?

What should I tell them?

Sana söylemem gerektiğini sanmıyorum.

- I don't think I should tell you.
- I don't think that I should tell you.

Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum.

I'm at a loss for words.

Söylemem gereken şey budur.

- That's what I should've said.
- That's what I should have said.

Ben genellikle yalan söylemem.

I usually don't lie.

Kimseye söylemem. Söz veriyorum.

- I won't tell anyone. I promise.
- I won't tell anybody. I promise.

İnsanlara ne yiyeceğimi söylemem.

I don't tell people what to eat.

Genellikle duşta şarkı söylemem.

I don't usually sing in the shower.

Ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.

I didn't know what I should say.

Ben asla şarkı söylemem.

- I never sing.
- I don't ever sing.

Çok sık şarkı söylemem.

I don't sing very often.

- Sana bir şey söylemem gerekiyor.
- Sana bir şey söylemem gerek.

- I have to tell you something.
- I need to tell you something.

- Tom'a ne söylemem gerektiğini bilemedim.
- Tom'a ne söylemem gerektiğini bilmiyordum.

I didn't know what I should say to Tom.

- Doğruyu söylemem gerekirse, tamamen unutmuşum.
- Doğruyu söylemem gerekirse, tamamen unuttum.

To tell the truth, I completely forgot.

- Tom'a gerçeği söylemem gerekirdi.
- Tom'a gerçeği söylemeliydim.
- Tom'a gerçeği söylemem lazımdı.

- I should've told Tom the truth.
- I should have told Tom the truth.

Bu çok zalim, söylemem gerekiyor.

It is too cruel, I should say.

Nereye gideceğimi Tom'a söylemem gerekiyordu.

I was supposed to tell Tom where to go.

Söylemem gereken bir şey var.

There's something I need to say.

Umarım aptalca bir şey söylemem.

I hope I don't say something stupid.

Ona söylemem gerektiğini düşünüyor musun?

Do you think I should tell him?

Keşke ne söylemem gerektiğini bilsem.

I wish I knew what I should say.

Allah için, hiç yalan söylemem.

By God, I never tell a lie.

Neyin doğru olmadığını asla söylemem.

I never say what is not true.

Tom'a bir şey söylemem gerekmiyor.

- I don't need to tell Tom anything.
- I don't have to say anything to Tom.

Sana bir şey söylemem istendi.

I've been asked to tell you something.

Sadece sana bunu söylemem gerekiyor.

I just need to tell you this.

- Tom'a söylemeliyim.
- Tom'a söylemem gerekiyor.

I must tell Tom.

Sen söylemezsen ben kimseye söylemem.

I won't tell anyone if you won't.

Sen söylemezsen ben Tom'a söylemem.

I won't tell Tom if you won't.

Tom'a bir şey söylemem gerekiyor.

I need to tell Tom something.

Benden birkaç şarkı söylemem istendi.

I've been asked to sing a couple of songs.

Ona söylemem gerekip gerekmediğini bilmiyorum.

I don't know if I should tell him.

Sana söylemem gerekip gerekmediğini bilmiyorum.

I don't know if I should tell you.

Daha fazla söylemem gerekiyor mu?

Do I need to say more?

Sen söylemezsen, ben onlara söylemem.

I won't tell them if you won't.

Sen söylemezsen, ben ona söylemem.

I won't tell her if you won't.

Onlara söylemem gerektiğini düşünüyor musun?

Do you think I should tell them?

Tom sana söylemem gerektiğini söyledi.

- Tom said I should tell you.
- Tom said that I should tell you.

Peki, Tom'a ne söylemem gerekiyor?

So, what should I tell Tom?

Geldiğinizi Tom'a söylemem gerekiyor mu?

Should I tell Tom you're coming?

Şimdi Tom'a ne söylemem gerekiyor?

What am I supposed to tell Tom now?

Ben insanlara kasten yalan söylemem.

I don't intentionally lie to people.

Bu benim söylemem için değil.

That's not for me to say.

Onlara gerçeği söylemem gerekir mi?

Should I tell them the truth?

Hangi şarkıyı söylemem gerektiğini bilmiyorum.

I don't know what song I should sing.

Şimdi hastaya ne söylemem gerek?

What should I tell the patient now?

Ben asla Tom'a yalan söylemem.

I never lie to Tom.

Bu gece şarkı söylemem istendi.

I've been asked to sing tonight.

Tom'a ne duyduğumu söylemem gerekir.

I should tell Tom what I heard.

Fadıl'a bir şey söylemem gerek.

I need to tell Fadil something.

Tom'a asla bir şey söylemem.

I never tell Tom anything.

Üzgün olduğumu Tom'a söylemem gerekir.

- I should tell Tom I'm sorry.
- I should tell Tom that I'm sorry.

Tom'a ne söylemem gerektiğini biliyorum.

- I know what I need to say to Tom.
- I know what I have to say to Tom.