Translation of "Kokan" in English

0.017 sec.

Examples of using "Kokan" in a sentence and their english translations:

Kimya kokan tek şey değildir.

Chemistry isn't the only thing that stinks.

Kötü kokan bir kız arkadaşım var.

I have a smelly girlfriend.

Tom büyük bir tencerede gerçekten iyi kokan bir şey pişiriyordu.

Tom was cooking something in a large pot that smelled really good.

Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."

The conclusion reached by a study is "People who think their feet are smelly, have smelly feet; people who think they aren't, don't."