Examples of using "Kokmadığını" in a sentence and their english translations:
Bir çalışma ile ulaşılan sonuç "ayaklarının pis koktuğunu düşünen insanların kötü kokan ayakları vardır; ayaklarının kötü kokmadığını düşünen insanların yoktur."
The conclusion reached by a study is "People who think their feet are smelly, have smelly feet; people who think they aren't, don't."