Translation of "Ikilem" in English

0.003 sec.

Examples of using "Ikilem" in a sentence and their english translations:

İkinci ikilem şuydu:

This was the second dilemma:

O yanlış bir ikilem.

That is a false dichotomy.

O, etik bir ikilem ortaya çıkarır.

That poses an ethical dilemma.

Hayatında hiç böyle bir ikilem ile karşılaşmamıştı.

Never in his life had he encountered such a dilemma.

Mary Tom'a söyleyip söylemeyeceği üzerinde birazcık ikilem içerisindeydi.

Mary is in a bit of a quandary over whether to tell Tom or not.

Tom şu anki görevinde durgun ve takdir edilmemiş hissettiğinden dolayı yeni iş teklifi hakkında heyecanlıydı fakat patronuna ayrılmayı düşündüğünü söylediğinde patronu ona eğer kalırsa bir terfi ve zammın yakında olduğunu söyledi bu yüzden Tom'u ne yapacağı konusunda ikilem içinde bıraktı.

Tom was excited about the new job offer since he'd felt stagnant and unappreciated in his current position, but when he told his boss that he was thinking about leaving, his boss told him that a promotion and a pay raise were in the offing if he would stay, so it left Tom in a quandary about what to do.