Translation of "Harcadığı" in English

0.003 sec.

Examples of using "Harcadığı" in a sentence and their english translations:

Zamanını boşa harcadığı için pişman.

He regrets having wasted his time.

Tom zamanımızı boşa harcadığı için özür diledi.

Tom apologized for wasting our time.

O, parasının sonunu harcadığı zaman umutsuzluğa düştü.

He was in despair when he spent the last of his money.

Mary Tom'u Tatoeba'da çok zaman harcadığı için azarladı.

Mary chided Tom for spending so much time on Tatoeba.

Tom ne kadar para harcadığı konusunda yalan söyledi.

Tom lied about how much money he spent.

Ama, bu AB'nin yıllık harcadığı 72 milyar doların yanında

Well, not compared to the whopping 72 billion dollars that the EU spends in subsidies every

Hayatının önemli bir bölümünü boşa harcadığı için pişmanlık duyuyordu.

He regretted having wasted a great deal of his life.

Tom her zaman Mary'nin ne kadar harcadığı hakkında şikayet ediyor.

Tom is always complaining about how much Mary spends.

Tom'un bugün ne kadar para harcadığı hakkında hiçbir fikrim yok.

I have no idea how much money Tom spent today.

Kadınların ev işi yaparak harcadığı zaman şimdi eskisinden çok daha azdır.

The time women spend doing housework is now a lot less than it used to be.

Tom Mary'nin yaz tatilini nerede harcadığı hakkında John'a yalan söylemesi gerektiğini söyledi.

- Tom said Mary should've lied to John about where she'd spent her summer vacation.
- Tom said Mary should have lied to John about where she'd spent her summer vacation.
- Tom said that Mary should've lied to John about where she'd spent her summer vacation.

- Ebeveynlerinin görüşü onun kazancını aptal bir kıza harcadığı idi!
- Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı.

His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.