Translation of "Evimizde" in English

Yeni evimizde rahatız.

We are comfortable in our new house.

Evimizde asansör yok.

There is no elevator in our house.

Evimizde televizyon yok.

We don't have a TV in our house.

Evimizde ırk hakkında konuşuluyordu.

Race got talked about in our house.

Tom evimizde hoş karşılanmıyor.

- Tom is not welcome in our home.
- Tom isn't welcome in our home.

Hafta sonlarını kır evimizde geçiriyoruz.

We spend the weekends in our country house.

Evimizde kullanmadığımız iki oda var.

We have two unused rooms in our house.

Dün evimizde bazı kişiler vardı.

There were some people at our house yesterday.

Evimizde oturduk ve TV seyrettik.

We stayed in our house and watched TV.

Tom hafta sonunu evimizde geçirdi.

Tom spent the weekend at our place.

Yeni evimizde bir asansörümüz var.

We have an elevator in our new house.

Lütfen yeni evimizde bizi görmeye gelin.

Please come to see us at our new place.

Neden bizim evimizde bir köpek var?

Why is there a dog in our house?

Tom dün gece bizim evimizde uyudu.

Tom slept at our place last night.

Tom'un birkaç için evimizde kalması gerekiyor.

Tom needs to stay at our place for a few days.

14 gün kalacağız sadece evimizde o kadar

We will stay for 14 days only in our house

Bir arkadaş, yarın evimizde oynamak için geliyor.

A friend comes to play at our house tomorrow.

Evimizde dört adam ve üç kadın var.

There are four men and three women in our house.

Bu öğleden sonra, evimizde birlikte şarkı söyledik.

This afternoon, we sang together at our house.

Evimizde yemek yemek için gelmek ister misin?

Would you like to come eat at our house?

Tom ve ben kendimizi evimizde gibi hissettik.

Tom and I made ourselves at home.

Buradaki evimizde olan çok garip bir şey var.

There's something very strange happening here in our house.

- Evde gaz kaçağı olabilir.
- Evimizde gaz sızıntısı olabilir.

There might be a gas leak in our house.

Tom ne zaman Boston'a gelse bizim evimizde kalır.

Whenever Tom comes to Boston, he stays at our house.

Ya bizler evimizde kalıyoruz ama o bir kişi yüzünden

We are staying at our house, but because of that person

- Tom bizi evimizde gibi hissettirdi.
- Tom bizi çok güzel ağırladı.

Tom made us feel welcome.

Evimizde iki tane kedi var: biri beyaz ve diğeri siyah.

In our house there are two cats: one white and the other black.