Translation of "Hoş" in English

- Hoş geldiniz!
- Hoş geldiniz.

- Welcome.
- Welcome!

- Hoş geldin!
- Hoş geldiniz!

Welcome!

- Evimize hoş geldiniz!
- Evimize hoş geldin!
- Evime hoş geldin!
- Evime hoş geldiniz!

- Welcome to our home.
- Welcome to our home!

- Şehrimize hoş geldiniz!
- Kentimize hoş geldiniz!
- Kentimize hoş geldin!
- Şehrimize hoş geldin!

Welcome to our city!

- Gruba hoş geldiniz.
- Takıma hoş geldin.
- Takıma hoş geldiniz.

Welcome to the team.

- Hoş geldiniz millet.
- Hepiniz hoş geldiniz.
- Herkes hoş geldi.

- Welcome, everybody.
- Welcome, everyone.

Hoş vakitti.

That was a good time.

Hoş görünüyorsun.

You do look nice.

Tom hoş.

Tom is nice.

Hoş değil.

- It isn't pretty.
- It's not pretty.

Oldukça hoş.

It's quite pleasant.

Hoş görünüyordun.

You looked lovely.

Hoş geldin!

- Welcome.
- Welcome!

Ne hoş!

How nice.

- Hayatıma hoş geldin.
- Hayatıma hoş geldiniz.

Welcome to my life.

- Çok hoş görünüyorsun.
- Çok hoş bakıyorsun.

You look very nice.

- Cehenneme hoş geldin!
- Cehenneme hoş geldiniz!

- Welcome to hell!
- Welcome to Hell!

- Mars'a hoş geldiniz!
- Merih'e hoş geldiniz!

Welcome to Mars!

- Tatoeba'ya hoş geldiniz.
- Tatoeba'ya hoş geldiniz!

- Welcome to Tatoeba!
- Welcome to Tatoeba.

- Saçın hoş gözüküyor.
- Saçın hoş görünüyor.

Your hair looks nice.

- Çin'e hoş geldiniz!
- Çin'e hoş geldin!

Welcome to China!

- Brezilya'ya hoş geldin!
- Brezilya'ya hoş geldiniz!

Welcome to Brazil!

- Eve hoş geldin.
- Yuvaya hoş geldin.

- Welcome home.
- Welcome home!

- Cehenneme hoş geldin.
- Cehenneme hoş geldiniz.

Welcome to hell.

Tom hoş değil, ama Mary hoş.

Tom isn't nice, but Mary is.

Tekrar hoş geldiniz.

Welcome back.

Bu hoş karşılanmıyordu

this was not welcome

Pekte hoş karşılanmıyor

not very welcome

O, hoş olurdu.

That would be lovely.

Makineye hoş geldiniz.

Welcome to the machine.

Ne hoş çiçekler!

What pretty flowers!

Japonya'ya hoş geldiniz.

Welcome to Japan.

Kanada'ya Hoş geldiniz!

Welcome to Canada!

Evimize hoş geldiniz.

- Welcome to our home.
- Welcome to our home!

Evlenmek hoş olurdu.

It would be nice to get married.

Çok hoş hissediyorum.

I feel so pretty.

Kulağa hoş geliyor!

- Attaboy!
- Sounds good!

Bu hoş mu?

Is this cool?

Hoş bir parti.

It's a nice party.

Kızlar hoş karşılanmaz.

- Girls aren't welcome.
- Girls are not welcome.

Tom hoş görünüyor.

Tom seems nice.

Tom hoş görünüyordu.

Tom seemed nice.

Bu hoş değil.

That's not nice.

Boston'a hoş geldiniz.

Welcome to Boston.

Onlar hoş çocuklar.

They're nice guys.

Evimize hoş geldin!

Welcome to our house.

Tekrar hoş geldiniz!

Welcome back!

Bu çok hoş!

- It's so cool!
- It's so cool.

Kızın çok hoş.

Your daughter is very pretty.

Kulübe hoş geldiniz.

Welcome to the club.

Restoranımıza hoş geldiniz!

Welcome to our restaurant!

Eve hoş geldin.

Welcome home.

Hoş bir sürprizdi.

It was a nice surprise.

Bu çok hoş.

This is pretty much it.

Hoş bir gün!

- It is a nice day!
- It's a nice day.

Kolombiya'ya hoş geldiniz!

Welcome to Columbia!

Hoş karşılanacağımı düşünmüyordum.

I didn't think I'd be welcome.

Hoş olmayı denedim.

I've tried being nice.

Bence hoş görünüyorsun.

I think you look fine.

Emily çok hoş.

Emily is very lovely.

ABD'ye hoş geldiniz.

Welcome to the USA.

Çok hoş gözüküyorsun.

- You look very pretty.
- You look very nice.

Hoş bir dokunuş.

It's a nice touch.

Bu gerçekten hoş.

This one's really nice.

Tom hoş değil.

Tom isn't nice.

Kulübümüze hoş geldiniz.

We welcome you to our club.

Hayatıma hoş geldiniz.

Welcome to my life.

Vikipedi'ye hoş geldiniz.

Welcome to Wikipedia.

Evimize hoş geldin.

Welcome to our house.

Hoş geldiniz öğrenciler!

Welcome, students!

Ülkemize hoş geldiniz!

Welcome to our country!

Kulağa hoş geliyor.

It sounds very beautiful.

Koku hoş değildi.

The smell was unpleasant.

Çok hoş olurdu.

That would be pretty cool.

Tatoeba'ya hoş geldiniz.

- Welcome to Tatoeba!
- Welcome to Tatoeba.

Burada olmak hoş.

It's nice to be here.

Yuvaya hoş geldin!

- Welcome home.
- Welcome home!