Translation of "Ettik" in English

Inşa ettik.

in Potsdamer Platz.

Kontrol ettik.

We have checked.

- Eşlerimizi terk ettik.
- Hanımlarımızı terk ettik.

We left our wives.

Dans ettik ve kendimizi zevke teslim ettik.

we danced, we danced, we gave ourselves up to joy."

Ve mücadele ettik.

and it was a struggle.

Parkı inşa ettik.

We built the park.

Konuşmaya devam ettik.

- We continued chatting.
- We carried on talking.

Birlikte seyahat ettik.

We traveled together.

Birbirimize yardım ettik.

We helped each other.

Onlara yardım ettik.

We helped them.

Onu rahatsız ettik.

We disturbed him.

Veriyi analiz ettik.

I've analyzed the data.

Düğünü iptal ettik.

We called off the wedding.

Yemek sipariş ettik.

We ordered the meal.

Parayı iade ettik.

We returned the money.

Biz iflas ettik.

We're bankrupt.

Kocalarımızı terk ettik.

We left our husbands.

Biz kavga ettik.

We had a fight.

Tom'a yardım ettik.

We helped Tom.

Savaş ilan ettik.

We declared war.

Onu tamir ettik.

We fixed that.

Birlikte dua ettik.

We prayed together.

Yanıldığımızı itiraf ettik.

We admitted that we were wrong.

Nereye park ettik?

Where did we park?

Yoksullara yardım ettik.

We helped the poor.

Tom'a ihanet ettik.

We betrayed Tom.

- Onu geceleyin ziyaret ettik.
- Dün gece onu ziyaret ettik.

We called on him last night.

48 ülkeye yolculuk ettik.

We traveled to 48 countries.

Sırt çantasıyla seyahat ettik,

We traveled backpacker style

Ardından Fransa'ya seyahat ettik,

and then we take a trip to France,

Biz ise devam ettik.

And we, we kept on going.

Bir model inşa ettik,

And so we built a model,

. Taahhüt ettik, kalkışımız var.

We have commit, we have liftoff.

Loş ışıkta dans ettik.

We danced in the subdued lighting.

Biz kurallara itaat ettik.

We obeyed the rules.

Çok şeyi feda ettik.

- We sacrifice a lot.
- We sacrificed a lot.

Biz Korfu'yu ziyaret ettik.

We visited Corfu.

Onun davetini kabul ettik.

We accepted his invitation.

Bir pizza sipariş ettik.

We've ordered a pizza.

Çin yemeği sipariş ettik.

We've ordered Chinese food.

Biz lisede flört ettik.

We dated in high school.

Biz Çince sipariş ettik.

- We ordered Chinese food.
- We ordered Chinese.

Sonunda, istediğimizi elde ettik.

In the end, we obtained what we wanted.

Ebediyen Afrika'yı terk ettik.

We left Africa forever.

Biz raporu teyit ettik.

We've confirmed the report.

Hepimiz onu fark ettik.

We all noticed it.

Ödevimize çaba sarf ettik.

We put a lot of effort into our homework.

Güney Amerika'da seyahat ettik.

We traveled in South America.

Nerede olduğunu merak ettik.

We wondered where you were.

Biz Boston'u ziyaret ettik.

We visited Boston.

Biz ona ateş ettik.

We shot her.

Biz kısaca sohbet ettik.

We chatted briefly.

Bunu Avustralya'dan ithal ettik.

We imported this from Australia.

Biz sorunu izole ettik.

We've isolated the problem.

Suçlunun izlerini takip ettik.

We followed the tracks of the criminal.

Onun önerilerin kabul ettik.

We agreed to her suggestions.

Onu ölüme terk ettik.

We gave him up for dead.

Ne yapabileceğimizi merak ettik.

We wondered what we could do.

Biz planı kabul ettik.

We agreed to the plan.

Epeyce yer ziyaret ettik.

We visited quite a few places.

Onun önerilerini kabul ettik.

We agreed to his suggestions.

Hepimiz oybirliğiyle kabul ettik.

We all agreed unanimously.

Biz Tom'u ziyaret ettik.

We visited Tom.

Oldukça çabuk hareket ettik.

We moved pretty quickly.

Biz çiftlikte yardım ettik.

We helped on the farm.

Biz katılmamayı kabul ettik.

We agreed to disagree.

Onun yerini tespit ettik.

We've located her.

Biz ona yardım ettik.

We helped him.

Biz onlardan nefret ettik.

We hated them.

Hepimiz senden nefret ettik.

We all hated you.

Hepimiz onlardan nefret ettik.

We all hated them.

Hepimiz ondan nefret ettik.

We all hated him.

Biz seni takip ettik.

We followed you.

Biz onları takip ettik.

We followed them.

Biz onu takip ettik.

We followed him.

Hepimiz onları tebrik ettik.

We all congratulated them.

Biz onu tevkif ettik.

We arrested him.

Biz onu dekore ettik.

We decorated it.

Biz onu fark ettik.

We noticed that.

Biz Tom'a ateş ettik.

We shot Tom.

Biz onu inşa ettik.

We built it.

Ama onsuz devam ettik.

But we carried on without him.

Biz birbirimizi teselli ettik.

We consoled each other.

Biz desteğimizi teklif ettik.

We've offered our support.

Güzel bir sohbet ettik.

We held a pleasant conversation.

Avrupayı çepeçevre seyahat ettik.

We've traveled all around Europe.

Devam ettik ve ayrılmadık.

We kept going and didn't quit.

Bu olayı hayal ettik.

We dreamed of this happening.

Gayretle çalışmaya devam ettik.

We kept plugging away.

Bunu birlikte inşa ettik.

We built it together.