Translation of "Onlara" in Japanese

0.025 sec.

Examples of using "Onlara" in a sentence and their japanese translations:

Onlara sor.

彼らに聞きなさい。

Onlara söylemedim.

奴らには伝えなかった。

Onlara minnettarım.

私はとても彼らに感謝している。

Onlara ''Anlıyorum'' diyorum,

私は言います 「そうですよね

Onlara iyi bakılıyor.

- 彼らはよく面倒を見てもらっているのです。
- 彼らは手厚い看護を受けている。

Onlara iyi bakılacak.

彼らはちゃんと面倒見てもらえるでしょう。

Sadako, onlara gülümsedi.

禎子はみんなに微笑んだ。

Onlara haftalık ödenir.

彼らは週給をもらっている。

Jackson, onlara güvenemedi.

ジャクソンは彼らを信頼できない。

Bazıları onlara acıdı.

彼らあわれむ者もいた。

Onlara günlük ödenir.

彼らは日給制です。

Onlara da kimse inanmamış,

彼らも 誰にも信じてもらえない人たちでした

Ayrıca onlara teşekkür etmeliydim.

お礼も言いたかったからです

Onlara Bill Anders katıldı.

それらに加わったのはビル・アンダースでした。

Onlara vereceğin para değerlendirilecek.

君が寄付するお金は立派に使われるだろう。

O, onlara nasıl söyledi?

彼女はそれをどのようにして知らせたのですか。

Biz onlara göre avantajlıyız.

我々の方が歩がよい。

Yetenek farkını onlara gösterdim.

やつらに実力の差を見せ付けてやった。

Tom romanı onlara önerdi.

トムは彼らにその小説を薦めた。

Onlara katılmamasının nedeni odur.

そういうわけで、彼女は彼らに加わらなかったのです。

O onlara sert davranıyor.

彼女は彼につらくあたる。

Sır onlara açıklandı mı?

彼らは秘密を知らされたのだろうか。

Onlara bakmak senin işin.

彼らのめんどうをみるのはあなたの役目だ。

O, onlara yiyecek sağladı.

- 彼は彼らに食料を与えた。
- 彼は彼らに食物を与えた。

O, gördüklerini onlara bildirdi.

彼は見たことを彼らに報告した。

Sorun hakkında onlara danıştık.

私たちはその問題を彼らと協議した。

Dün onlara yardım ettim.

昨日彼らを手伝った。

Onlara arabamı tamir ettireceğim.

彼らに私の車を修繕してもらおう。

Onlara otobüs terminalinde rastladık.

私達は、バスターミナルで、偶然彼らに出会った。

Ben onlara el salladım.

私は彼らに向かって手を振った。

Polis onlara "Dur" dedi.

警官は止まれと言った。

Onlara 300 dolar ver.

彼らに300ドル渡しなさい。

Minnettarlığımı onlara göstermek istedim.

あの人たちに私の感謝の気持ちを表したかった。

Onlara yardım edecek misin?

- 彼らを助けるつもりですか。
- あの人たちを助けてあげるの?

Onları seviyoruz ve onlara yanaşıyoruz.

私達はそれらを好み 近づいていきます

Onlara çok dikkatli bakmaya başladım.

そこで私は注意深く 人間観察を始めました

onlara güvenmenin bir anlamı yok.

彼らに頼り続ける 理由はないということです

onlara dijital teknoloji dersi veriyor,

デジタル技術の指導や

...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.

‎夜のほうが狩りをしやすい

Biz onlara moral desteği vereceğiz.

- 我々は彼らに精神的な支援を与えよう。
- 我々は彼らに精神的な援助を与えよう。

Biz New York'ta onlara rastladık.

我々はニューヨークで彼らに出くわした。

Bu onlara hiç yardımcı olmadı.

それは少しも彼らの役に立たなかった。

O onlara birkaç elma verdi.

彼女は彼らにりんごをいくつか与えました。

O, uzun süre onlara yazmadı.

- 彼らは彼から長い間便りがない。
- 彼らには長い間彼から便りが無い。
- 彼は長い間彼らに手紙を書いていませんでした。

Onlara yiyecek ve para sağladı.

彼は彼らに食べ物と金を支給した。

Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.

彼は人口の増加を調査するよう彼らに命じた。

Onlara göre gençken çok yoksuldu.

彼は若い時とても貧しかったといっている。

Masa görgüsünü onlara kim öğretti?

- 誰が彼女たちにテーブルマナーを教えますか。
- 誰が彼らにテーブル・マナーを教えますか。

Onlara yardım etmek bizim görevimiz.

彼らを援助するのが我々の義務である。

O onlara bilgi vermeyi reddetti.

彼は彼らにその情報を提供するのを拒否した。

O, onlara karşı çok nazikti.

彼は彼らにとても親切だった。

Onlara nasıl Japonca konuşulacağını öğretmektedir.

彼は日本語の話し方を彼らに教えます。

Onlara odayı terk etmelerini emrettim.

私は彼らに部屋を出るように命じた。

Onlara öğretmek için oldukça niteliksizim.

私は彼らを教える資格などない。

Tom'un onlara kızma nedenini biliyorum.

私はトムが彼らに腹を立てた理由を知っている。

Onu nasıl yapacaklarını onlara gösterdim.

私はそのやり方を彼らに示してやった。

Onlara yiyecek ve giyecek sağladık.

私たちは彼らに食料と衣服を供給した。

Öğretmen onlara nehirde yüzmemelerini söyledi.

先生は彼らに川で泳がないようにと言った。

O onlara yardımcı olmak istedi.

彼女は彼らを助けたかった。

Onlara ne olacağını merak ediyorum.

いったい彼らはどうなるのでしょう。

Onlara yardım etmeyi planlıyor musunuz?

彼らを助けるつもりですか。

Onlara yardım etmeyi düşünüyor musunuz?

彼らを助けるつもりですか。

Sıkıntıdalar. Onlara yardım edebilir misin?

- あいつらが困ってるみたい。手伝ってくれない?
- あの人たちが困ってるみたい。手伝ってくれませんか。
- あの人たちが困ってるみたい。手伝ってもらえませんか。

O, onlara ayakkabılarını çıkarmalarını söyledi.

彼女は彼らに靴を脱いで下さいと頼んだ。

O, uzun süredir onlara yazmadı.

彼は長い間彼らに手紙を書いていませんでした。

Ben durdum ve onlara baktım.

私は立ち止まってそれらを見つめた。

O, onlara göz kulak oldu.

- 彼は彼らを見張った。
- 彼は彼らを監視した。

Onlara daha çok çalışmalarını söyledim.

私は彼らにもっと勉強するように告げた。

Böylece onlara güveniyorlar ve güvende hissediyorlardı.

セラピストを信頼し 安心できるようにしています

O halde programımızı kullanmak için onlara

そこで 私達のプログラムの使用料を

Onlara iklim değişikliğinin önemini anlatmak istiyorum."

気候変動がなぜ大事な問題であるかと お話したいのです」

onlara yönelik simültane çevirmenlerimiz olamaz mı?

リアルタイム翻訳は できないでしょうか?

Bunu yapmak için onlara yardım etmeliyiz.

それを手助けするのが私たちの役目です

Ve biz zamanla onlara teşekkür edeceğiz.

私達は感謝するでしょう

Geceleyin, ormanın meyveleri tamamen onlara kalır.

‎夜なら森の果実を ‎独り占めできる

Öğretmen onlara dünyanın yuvarlak olduğunu öğretti.

- 先生は地球は丸いと彼らに教えた。
- 先生は地球が丸いと彼らに教えた。
- 先生は彼らに地球は丸いと教えた。

Onlara karşı çıkmak hiçbir şeye yaramaz.

あの人達に反抗しても無駄ですよ。

Biz onlara para ve giysi sağladık.

我々は彼らに金と衣服を与えた。

Sevgililer Günü'nde onlara çikolata vermeyi durduracağız.

バレンタインにみんなにチョコレートをあげるのはやめよう。

Git ve onlara yardımcı ol, Bud.

バッド、あの人たちに手を貸しておやり。

Emniyet kemerlerini nasıl bağlayacaklarını onlara gösterdi.

彼女は座席用のベルトの締め方を彼らに教えました。

Onlara ne olduğu hâlâ bir sır.

彼らの身に何が起こったかは依然としてなぞだ。

Ben onlara yardım etmek zorunda kalacağım.

彼らの手伝いをしなければならないだろう。

O, onlara harika zaman geçirdiğini söyledi.

- 彼は「とても楽しかった」と言った。
- 彼はとても素晴らしい時間を過ごせたと彼らに伝えた。

Onun yararına onlara yardımcı olduğu kesindir.

彼が自分の利益のために彼らを援助したことは確かだ。

O utanç içinde onlara yüz döndü.

彼は困惑して彼らから顔をそむけた。

Biz onlara erken başlamalarını tavsiye ettik.

私達は彼らに早く出発するように忠告した。

Bay White onlara yardım etmek istedi.

ホワイト氏は彼らを助けてあげたいと思いました。

O onlara tutukluyu serbest bırakmasını emretti..

彼は彼らに囚人を釈放するように命令した。

Onlara iş bulması için hükümete bağırıyorlar.

彼らは職を与えてほしいと政府に陳情している。

Onlara biraz büyü göstererek çocukları eğlendirdi.

彼は手品をして子供達を面白がらせた。

Sahip olduğumuz her şeyi onlara verdik.

私達が持っているものを全て彼らにあげました。

Onlara yetişmek için yeterince hızlı koşamadım.

私は彼らに遅れずに付いて行けるほど速くは走れなかった。

Onlara, ayrılmadan önce beni aramalarını söyle.

彼らが出発する前に私に電話するよう彼らに伝えてください。

O onlara nasıl gemi süreceğini öğretti.

彼は彼らに船の操縦法を教えた。

Her vatandaşın onlara yardım etmesi gerekir.

すべての市民は彼らを援助すべきです。

Onlara verdiğin paranın değerlendirileceğinden emin olabilirsin.

あなたが彼らに寄付するお金は有効に使われると確信してもよい。

O, durmaları için onlara sinyal verdi.

彼は止まれと合図した。

Onlara giyecek ve biraz yiyecek verdim.

私は彼らに衣服と食べ物を与えた。

Onlara arabamı tamir etmelerini rica ettim.

彼らに車の修理を頼みました。